DSpace
 

EMU I-REP >
04 Faculty of Education >
Theses (Master's and Ph.D) – Education >

Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11129/3754

Title: Üniversitelerin Eğitim Fakültelerinin Farklı Bölümlerinde Okuyan Öğrencilerin Oyun Algılarının İncelenmesi
Authors: Kargı, Eda
Ateş, Mehmet Ali
Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü
Keywords: Eğitim Bilimleri
Eğitim ve Öğretim
Oyun
Çocuk Gelişimi
Çocuk Eğitimi
Eğitimde Oyunun Yeri
eğitim
öğretmen eğitimi
Play
education
teacher candidates
teacher training
Issue Date: Sep-2016
Publisher: Eastern Mediterranean University (EMU) - Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ)
Citation: Ateş, Mehmet Ali. (2016). Üniversitelerin Eğitim Fakültelerinin Farklı Bölümlerinde Okuyan Öğrencilerin Oyun Algılarının İncelenmesi. Thesis (M.Ed.), Eastern Mediterranean University, Institute of Graduate Studies and Research, Dept. of Educational Sciences, Famagusta: North Cyprus.
Abstract: Play is an exceedingly complex phenomenon which involves diverse ideas and experiences. Play, whose definition varies according to individuals and time, is conceptualized by educators as: the child’s method of learning unteachable subjects through his/her own experience. Therefore, play is an essential resource for the development of personality factors relating to intellect, ability, socialization and ingenuity. Alongside these benefits, it enhances children’s social adaptation, physical and cognitive development, and motor skills. During play, emotions and thoughts are expressed freely, while the innermost realm of the personality is revealed. Teachers will also observe these revelations effortlessly and facilitate children’s active engagement further through their awareness of play’s effects in all areas and by adopting appropriate approaches in their educational settings. Like a researcher, teachers need to observe children and help bring out their areas of interests accordingly. As such, the study essentially aims to identify the perceptions of Faculty of Education students from different departments toward ‘play’ in terms of several variables. Having utilized quantitative and qualitative research methods concomitantly in a mixed-methods approach, the study’s context is made up of the Education Faculties in the Northern Cypriot universities of Eastern Mediterranean University, Girne American University and the European University of Lefke wherein a total number of 196 teacher candidates, of which 151 are females and 45 are males, comprises the research participant group. In the study, data was gathered through a questionnaire developed by the researcher including items of qualitative and quantitative nature, with the intention of investigating the perceptions of ‘play’ held by Faculty of Education students from different departments. The quantitative data collected is subjected to t-test and ANOVA analyses to compare these perceptions in view of gender, program of study and play-related course status variables; whereas for qualitative data, content analysis is undertaken. The results indicate that the majority of participants were female (77%). 44.4% of the whole group was identified as vocational school graduates. 87% of the participants reported previous enrollment on play-related courses and specified these as Vocal and Musical Education. The study’s results also show that 23.6% percent of the participants defined play as entertainment while 24.6% of the group perceived it as a learning method. In addition, the great majority of the participants (99.5%) identified play as a suitable method to be used in educational settings and approximately half of the group (49%) considered themselves moderately adept at utilizing play for pedagogical purposes. The t-test performed to identify whether the participants’ play perception scores varied suggestively according to their programs of study revealed a statistically significant and meaningful variation in the reported perceptions of play across the different program of studies represented (t=3,978; p<0.05). The perceptions of play reported by the teacher candidates attending the Preschool Education program were found to be significantly more positive than those held by Special Education students. Largely, it was concluded that the perceptions of play identified among the participant group were moderately favorable and likewise, their perceived capability of utilizing play for pedagogical purposes was also moderate. The teacher candidates additionally underlined the increasing invasion by technology of a considerable part of our daily lives and that children today are preoccupied more with technological gadgets than physical activity. Overall, the study broadly investigated teacher candidates’ ideas and viewpoints related to play. Its findings will contribute both to course development in teacher training and the enhancement of the teacher candidates’ awareness in the course of their pre-service preparation. Keywords: Play, education, teacher candidates, teacher training.
Öz: Farklı düşünce ve deneyimleri kapsayan oyun, son derece karmaşık bir kavramdır. Kişiye ve zamana göre tanımı farklılık gösteren oyun eğitimcilere göre; çocuğa öğretilmesi zor olan kavramları yaşantısı yoluyla öğrenmesidir denilebilir. Dolayısıyla oyun, zekâ, yetenek, sosyalleşme ve yaratıcılık gibi kişilik değerlerinin temel malzemesidir. Bunun yanı sıra, çocuklarda sosyal uyumu, fiziksel ve bilişsel gelişimi ve motor becerileri geliştirmektedir. Oyun sırasında duygu ve düşünceler rahatça ifade edilebilmekte, kişiliğin iç dünyasının yansımaları görülmektedir. Öğretmenler ise oyunu etkin kullandıklarında, çocukların etkin katılımını sağlayabilir, çocukların iç dünyalarının yansımalarını rahatça gözlemleyebilirler. Öğretmenin bir araştırmacı gibi çocukları incelemesi ve onların ilgilerini ortaya çıkarması gereklidir. Bu araştırmanın temel amacı üniversitelerin eğitim fakültelerinin farklı bölümlerinde okuyan öğrencilerin oyuna ilişkin algılarını saptamaktır. Nitel ve nicel yaklaşımların bir arada kullanıldığı karma yöntem araştırma deseninde olan bu çalışmanın örneklemini, 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi, Girne Amerikan Üniversitesi ve Lefke Avrupa Üniversitesinin eğitim fakültelerinde okuyan 151 erkek ve 45 kadın toplamda 196 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada, üniversitelerin eğitim fakültelerinin farklı bölümlerinde okuyan öğrencilerin oyuna ilişkin algılarını belirlemek üzere araştırmacı tarafından geliştirilen bir anket kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde cinsiyet, öğrenim görmekte oldukları bölüm ve oyunla ilgili ders alma durumu değişkenine yönelik algılarının karşılaştırılmasında t-testi, ANOVA analizleri kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre araştırmaya katılanların büyük bir çoğunluğunu kadın katılımcılar oluşturmakta (%77) ve katılımcıların % 44,40’ı meslek lisesi mezunu, % 59,2’si okul öncesi öğretmenliği öğrencisi, % 87,2’si daha önceden oyun eğitimi almış, % 29,1’i ise şarkı öğretimi ve müzik eğitimi ile ilgili ders almış üniversite öğrencileri olduğu bulgulanmıştır. Araştırma sonucunda, katılımcıların % 23,6’sı oyunu eğlence olarak tanımlamakta ve (%24,6) oranında, oyunun bir öğrenme yöntemi olduğunu ifade etmektedirler. Ayrıca katılımcıların büyük çoğunluğu (%99,5) oyunun eğitim ortamında kullanılabilir bir yöntem olduğunu ve kendilerini oyunu bir eğitim yöntemi olarak kullanma konusunda orta düzeyde yeterli gördüklerini (% 49) belirtmektedirler. Araştırmaya katılan eğitim fakültelerinin farklı bölümlerinde okuyan öğrencilerin oyun algıları puanlarının öğrenim görmekte oldukları bölüm değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan bağımsız t-testi sonucunda, öğrencilerin oyun algılarının öğrenim görmekte oldukları bölüm değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermektedir. (t=3,978; p<0.05) Öğrenim görmekte oldukları bölümü ilköğretim (  =4,45) olanların oyun algıları bölümü özel eğitim (  =4,15) olanlardan daha fazla olduğu görülmektedir. Sonuç olarak öğretmen adaylarının oyuna ilişkin algıları nitel ve nicel verilerin analizlerine göre orta düzeyde yine oyunu bir öğretim yöntemi olarak kullanma konusunda kendilerini orta düzeyde yeterli olarak gördüklerini belirmişlerdir. Teknolojinin günlük hayatımızın önemli bir kısmını ihlal ettiğini ve çocukların fiziksel oyunlar oynama konusunda teknolojik aletlerin esiri olduklarını belirtmişlerdir. Anahtar Sözcükler: Oyun, eğitim, öğretmen eğitimi.
Description: Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsüne İlköğretim Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezidir. Tez (Yüksek Lisans)--Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 2016. Tez Danışmanı: Yard. Doç. Dr. Eda Kargı.
URI: http://hdl.handle.net/11129/3754
Appears in Collections:Theses (Master's and Ph.D) – Education

Files in This Item:

File Description SizeFormat
atesmehmet.pdfMaster, Thesis 838.52 kBAdobe PDFView/Open


This item is protected by original copyright

Recommend this item
View Statistics

Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.

 

Valid XHTML 1.0! DSpace Software Copyright © 2002-2010  Duraspace - Feedback