Conference Papers and Presentations – Architecture
http://hdl.handle.net/11129/2099
2024-03-28T21:47:41ZShould Architecture Mean Anything? Explorations into Approaches to Study Environmental Meaning in Architecture
http://hdl.handle.net/11129/4589
Should Architecture Mean Anything? Explorations into Approaches to Study Environmental Meaning in Architecture
Bogac, Ceren
The way in which a way of life is translated into an architectural frame is
often considered to be one of the main issues in environmental design. Any building belongs
to an environment and forms part of a larger context; the environmental aspect of architecture
however, is still ‘blank’. Architecture should be more than a play of forms. An architect’s
task should be to plan or produce a meaningful environment. In designing environments, the
major issue is to find valuable approaches to scientific studies. The problem of ‘meaning’ in
architecture is hardly understood and there is much research to be done. In this paper, the
origins of human-environment studies are presented in order to identify the importance of
studying ‘meaning’ in architecture. In this way, previous studies on environmental meaning,
semiotic and environmental meaning approaches are analyzed by contrasting them with a third
approach: ‘ecological’. The main focus is to concentrate on theories that have potential to
develop an ecological approach. For this purpose, two different concepts, ‘affordance’ and
‘existentialism’ will be discussed in order to develop a model in which to study the ecological
approach, and in turn, work towards drawing a conclusion for further research and application
into environmental problem-solving. The analysis revealed that the semiotic approach has
focused too much on the role of signs in communication, that is, in the transmission of
secondhand experience. The Environmental Psychology approach, on the other hand, has
accentuated individual differences in environmental cognition at the expense of discovering
common traits in the ecological niche of the human special. The ecological approach is a far
more difficult subject of study, but also a more enthralling one. It indicates direct experience
of the organism and environment conformity process on the basis of ‘theory of affordance’.
However, the theory of affordance alone does not answer the question of how people become
sensitive to existence meanings in the environment. At that point, theory of ‘existential
meaning’ opens a new perspective to develop ecological approach. With this theory, it can
easily be seen how meaning is inherent in a public form of life. Briefly this paper outlines a
frame work to develop an ‘ecological approach’ in order to study environmental meanings in
architecture. It also proposes a beginning model on how this
Boğaç, C. (2005). ‘Should Architecture Mean Anything? Explorations into Approaches to Study Environmental Meaning in Architecture’, Proceedings of Research Institute for the Built and Human Environment (BuHu),5th International Postgraduate Research Conference in The Built and Human Environment, 11-15 April 2005, The University of Salford, UK, pp.312-320
2005-04-15T00:00:00ZSosyal Değerlerin Kentsel Konut Mimarisi Üzerinden Dışavurumu: Gazimağusa Yeniboğaziçi Köyü Örneği
http://hdl.handle.net/11129/4588
Sosyal Değerlerin Kentsel Konut Mimarisi Üzerinden Dışavurumu: Gazimağusa Yeniboğaziçi Köyü Örneği
Bogac, Ceren
İnsan yaşamının boşluksal boyuta veya mimari dile aktarılma şekil,
çevresel tasarımda çok ender olarak göz önünde bulundurulan bir konu
olmuştur. Herhangi bir yapının yerle olan ilişkisi, özünde sosyal ve geniş
bir açıdan bakıldığında oldukça problematik olan, çok daha büyük bir
çevresel olgunun parçasıdır. Konut mimarisi, belki de tüm yapı sınıfları
arasında, kullanıcılarının sosyal değerlerinin ve/veya yerel kültürünün,
çevre ile olan ilişkisi bakımından en çok ön plana çıktığı türdür. Bu
nedenledir ki, konutun salt bir fiziksel biçim olarak ele alınmaması
gerekir.Bu çalışmada kent ortamında çevresel tasarımın bir parçası şeklinde
ortaya çıkan sosyal anlamlarla sembolik tanımlamalar ve bunların
konut mimarisi üzerinden dışavurumu ele alınmıştır. Araştırmada
öncelikle mimarideki anlam çalışmaları hakkındaki mevcut literatür
taranmasından çıkan bilimsel gerçekler ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Mimarinin sosyal ve sembolik açıları üzerine, mimari ve çevresel tasarım
araştırmalarındaki mevcut teorik çalışmalar bu kapsamda incelenmiştir.
İkinci olarak söz konusu anlam ve sembolik tanımlamaların konut
gelişmelerindeki tasarım unsurlarının stilistik yönleri, üç farklı alan
çalışması ile araştırılmıştır: Yarı-yapılandırılmış anket, yarı-yapılandırılmış
mülakat ve yerinde saptama çalışması.Gözden geçirilen ilgili mevcut literatür, insanların sosyal anlamlandırmalarının ve prestij değerlerinin, yapılandırılmış çevrenin
gelişmesinde, fiziksel ve psikolojik ihtiyaçları kadar etkin bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle, literatürün de ortaya koyduğu gibi, söz konusu değerler insanların ev seçimleri üzerinde de önemli etki yapmaktadır. Bölgede, yirminci yüzyıldan bu yana inşa
edilen konut gelişmelerinin analizi sonucunda, Gazimağusa kentinin gelişmekte olan konut bölgesi olan Yeniboğaziçi köyü çevresi için tipik olan üç tasarım stili tespit edilmiştir: Modernist, Melez ve Neoklasik. Alan çalışmalarından elde edilen bilgilerden yararlanarak, bu çalışma Yeniboğaziçi köyü çevresindeki konut tiplerini, popülerlikleri açısından (en çok ve en az popüler mimari tasarım stilleri) analiz etmiştir. Alan çalışmaları bölgedeki üç sokakta gerçekleştirilmiştir. Yeniboğaziçi köyü çevresindeki bir çok konut projesindeki tasarım karakteristiklerine tip oluşturan iki stil (Neoklasik ve Melez), işlevsel olarak, ‘yerel’ve ‘tarihsel’ mimari geleneklerinin ikisi veya biri ile olan ilişki derecelerine göre tanımlanmıştır. Yerinde saptama çalışmalarından elde edilen bilgiler doğrultusunda, bu iki stilin herbirinin (Neoklasik ve Melez), yarıyapılandırılmış anket ve mülakatları yanıtlayan kullanıcıların prestij değerlerini ve statülerini, Modernist yapılardan daha çok ifade ettiği anlaşılmıştır. Modernist stile sahip evlerin, bu konutlarda yaşayan kullanıcıların ideal konut imajına uymadığı saptanmıştır.
Çalışma bulguları genel olarak, insanlar için mekanın sembolik tanımı ile birlikte, sosyal anlamının da işlevsel gereksinmelere karşılık vermesi kadarönemli olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.
Boğaç, C. (2012). Sosyal Değerlerin Kentsel Konut Mimarisi Üzerinden Dışavurumu: Gazimağusa Yeniboğaziçi Köyü Örneği (The Expression of Social Values through Urban Housing: The Case of Yeniboğaziçi Village in Famagusta), Konut Kurultayı III: “Kıbrıs’ta Konut: Planlama, Tasarım ve Uygulama”, Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi & Kıbrıs Türk Mimarlar Odası, Nicosia, North Cyprus, 09-10 March 2012, pp.117-142
2012-03-10T00:00:00ZMimarlığın Özü: Ortak Zemin Arayışı
http://hdl.handle.net/11129/4587
Mimarlığın Özü: Ortak Zemin Arayışı
Akbil, Emre; Bogac, Ceren; Ulucay, Pinar
Zemini giderek belirsizleşen bir mimarlık pratiği için nasıl bir mimari özden bahsedebiliriz?
Yapılı çevre, iktidar ve sermayenin güdümünde şekillenmekte ve her geçen gün daha vahşi bir kentsel tüketim mekanizmasına entegre olmaktadır. Mimarlık eğitimi de, pratiğe ve piyasa taleplerine bağlı olduğu ölçüde, bu sisteme uyum sağlayacak bireyler yetiştirmekte, itaatkar, meşrulaştırıcı tasarımcılar mezun etmektedir. Ancak etik değerlerin ve sosyal kaygıların olmadığı bir mimarlık pratiği alanında, uçsuz bucaksız inşaatların olduğu; ancak tasarımın, özgünlüğün ve bağlamın sorgulanmadığı, metalaşan yapılı çevrede, salt itaatkârlık iş bulmanın garantisi değil. Yapsat kentlerin ortasında, mimarın ne adı var ne de işi. İşsizlik oranı en yüksek olan mesleklerden biri olması da bu yüzden . Mimarın görev tanımı da giderek daralıyor. Bütün yapının, mimarın sorumluluğunda olduğu, ilgili diğer disiplinleri yönlendirmesi gereken kişiyken, bugün şantiyede sadece bina kabuğu hakkında görüşü alınan, nesli tükenmeye yüz tutmuş bir meslek grubunun üyesi olarak kendini buluyor.
Akbil, A., Boğaç, C., Uluçay, B. (2014). Mimarlığın Özü: Ortak Zemin Arayışı (The Essence of Architecture: The Search for Common Ground), III. Mimarlık ve Eğitim Kurultayı: “Mimarlık ve Meslek Alanında Bütünleşme ve Dayanışma”, Kıbrıs Türk Mimarlar Odası, Nicosia, North Cyprus, 31 January 2014, pp.52-56
2014-01-31T00:00:00Zİnsan Belleğinde Mimarlık Hafızasının Oluşum Sürecinde Çocukluk Evresi: Kuzey Kıbrıs İçin Tespit ve Öneriler
http://hdl.handle.net/11129/4586
İnsan Belleğinde Mimarlık Hafızasının Oluşum Sürecinde Çocukluk Evresi: Kuzey Kıbrıs İçin Tespit ve Öneriler
Bogac, Ceren; Oktay Vehbi, Beser; Yucel Besim, Devrim; Birsel, Nilay
İnsanın ilk yaşam evresi olan çocukluk dönemi, mimari ögelerle tetiklenen duygu bileşenlerini
örgütleyerek, çevreye dair anlamlı bağlantılar kurma sürecinin temelini oluşturmaktadır. Bu
bağlantılar bellekte “mimarlık hafızası” oluşumu için zihnine yerleşen mekân deneyimleri
üzerinden şekillenir. Erken çocukluk döneminde, mekân ile kurulan ilişkilerle başlayan mimarlık hafızasının kodlanması, ‘bellekte saklanma (depolanma) ve çağrılma (hatırlanma)’ aşamaları için gereken deneyimleri oluşturmaktadır. Çocukluğun geçtiği en önemli mekân, yuva olarak kabul ettiği evidir. Ev, özel ve bireysel özellikler içerirken; çocuğun yaşıtları ve toplumun diğer bireyleri ile yakın ilişkiye girdiği ikinci önemli yapı türü ise okuludur. Çocuğun yaşadığı mahallesi ve çevresi ise onu etkileyen diğer bir ortamdır. Bu çalışmada, çocukluk döneminde başlayan mimarlık hafızasının oluşum süreci; “Ev, aile ve yaşam alanları”, “Eğitim yapıları” ve “Sokak, mahalle ve kent” ölçeklerinde ele alınmış; gözlemler ışığında Kuzey Kıbrıs’ta bu mekânlar üzerinde tespitler yapılmıştır. Saptamalar sonunda, mimarlık nesnesinin kalıcı belleğe doğru yerleşmesi ve bu bilgilerin sürdürülebilirliği açısından Kuzey Kıbrıs için öneriler geliştirilmiştir. Çalışmada, vurgulanan tespit ve önerilerin çocukluk döneminde bellekte kodlanan mimari ögelerin anlamlandırılarak uzun süreli hafızada yer edinebilmesi için değerlendirilmek üzere sorumlu kurum, kuruluş ve örgütlere iletilmesi amaçlanmaktadır. Sonuç olarak, kültürel mirasın korunması için kamuoyu ve denetim mekânizmaları oluşturma; eşitlikçi, herkesin kullanımına uygun ve özgürlükçü kamusal alan talep ve teşvik etme; çocuklara yönelik ‘mimarlık ve çevre’ temalı eğitim programları düzenleme ve zaman ve bağlamdan kopuk imgelerle, işverenin kâr amaçlı taleplerine teslim olarak üretilen kimliksiz mekânlara karşı ülkesel mimarlık etiği yasaları oluşturma konularında ortak politikalar oluşturulmalıdır. Ayrıca mimarlık eğitiminin odak noktası da mimari anlam olarak geliştirilmelidir.; Childhood period, being the first part of our lives, forms the foundations of environmental
cognition and attaching meaning generation mechanism by organising emotional components
with the help of architectural objects. These connections are formed by user experience of a
particular space and stored on “architectural memory” of human being. Storing to the memory
and recalling from memory requires the user – space experience from the early childhood
period. Home, is the most important place in the first phase of an individual’s life. While home
involves private and individualist features, schools are the second most important building
type where the child interacts closely with his peers. The neighbourhood is the next important
environment influencing the life of a child. Within this context, analysis of childhood spaces,
and the process of formation of architectural memory has been examined in the axis of “home, family and living spaces”, “educational public buildings”, and “street, neighbourhood, and city”. Based on the observations in North Cyprus, some determinations and suggestions were drawn to store and preserve the architectural objects on permanent memory. The study refers to the encoded architectural phenomenon from the childhood memories and aims to deliver these encoded data to the responsible bodies (such as institutions and NGOs) for assessment and for utilisation of long term memory. As a result, it is suggested to develop a platform for public opinion and establish controlling bodies, with an aim of demanding equal, available free public space and `architecture and environment`. Additionally themed educational programmes should be organised while the opposition to the time and detached context image, profit based constructed spaces without identity is sustained by developing local architectural ethics legislations. Furthermore the focus of the architecture education should be developed in the line of architectural meaning.
Boğaç, C., Vehbi, B. O., Besim, D. Y., Bilsel, N. (2019). İnsan Belleğinde Mimarlık Hafızasının Oluşum Sürecinde Çocukluk Evresi: Kuzey Kıbrıs İçin Tespit ve Öneriler (Comments and Suggestions for Developing Architectural Memory in North Cyprus; Focusing on Childhood Period), 5. Mimarlık Eğitimi Kurultayı, Nicosia: Söylem Matbaası, pp.37-48
2019-01-01T00:00:00Z