Transnational Corporations and Corporate Responsibility: Environmental Law and Human Rights Damage in Nigeria

Abstract

ABSTRACT: The emergence of transnational corporations as strong and independent non-state actors based on their trans-border identity and increasing influence has led to numerous calls for regulation from scholars, NGOs and other international organizations. This however led to the adoption of the concept of corporate social responsibility that seeks to increase the accountability of corporation not only to their shareholders which have been their traditional response in terms of profit making, but also to the stakeholders who are affected by the actions (externalized costs) of TNCs. With CSR becoming a household policy framework for TNCs, other regulatory framework began to emerge especially from the international legal perspective. These regulatory mechanisms came in form of soft laws which were voluntary and non-binding in nature. Such as the OECD and ILO guidelines, UN Global Compact, UN Norms for Business, ATCA and other regional frameworks emphasizing the personhood of TNCs in international law. However what made these frameworks important was that it emerged as a form of international standard which was set by international law, United Nations and other International Organizations. Therefore this thesis tries to demonstrate that despite the presence of regulatory frameworks, CSR policies of TNCs have varied from one country to another especially among the developing nations and this variation has been linked to the strength of the regulatory framework in a particular country.Moving further, this thesis has demonstrated that despite the acclaimed successes of CSR in some developing countries, it has not been the same everywhere due to the strength/weaknesses of the regulatory frameworks in a particular country and thus leading to the adoption of Nigeria where CSR policies have failed as a case study. Examining TNCs and CSR in Nigeria has thus led to this thesis to conclude that despite the acclaimed sustainable development CSR is meant to provide, this has not been the case. This is due to the fact that CSR in Nigeria has been a cosmetic approach used in covering environmental degradation and human rights complicity of TNCs and this has been achieved through weak regulatory framework in Nigeria. Therefore this thesis was able to conclude that the consequences of weak regulatory framework are environmental degradation and human rights violation. The thesis therefore formulates policies that can be used in addressing negative CSR approaches such as punitive measures for states under the ICC for complicity in environmental degradation and human rights violation and also threat of credible punitive measures for TNCs.

Keywords: CSR variation, TNCs, Environmental Law, Human Rights.

……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

ÖZ: Uluslar arası şirketlerin sınırlar arası kimliğine ve artan etkisine dayalı güçlü ve bağımsız devlet dışı aktörlerin ortaya çıkması akademisyenlerin, sivil toplum örgütlerin ve diğer uluslararası kuruluşların birçok kez yönetmelik için çağırmalarına yol açtı. Ancak bu durum kurumsal sosyal sorumluluk kavramının sadece kendi hissedarlarına kâr açısından geleneksel yanıt olana değil, ama aynı zamanda da uluslar arası şirketlerinin (dış kaynaklardan destekli maliyetler) eylemlerden etkilenen paydaşlar için de yol açtı. Uluslar arası şirketler için KSS bir ev politika çerçevesi olma ile diğer düzenleyici taslak, özellikle uluslararası hukuk açısından ortaya çıkamaya başladı. Bu düzenleyici mekanizmaları doğada gönüllü ve bağlayıcı olmayan yumuşak yasalar (soft laws) şeklinde geldi. Örnek OECD ve ILO kuralları, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, İşletme için BM Normları, ATCA ve uluslar arası hukuk’ta UAŞ’nın kişiliğini vurgulayan diğer bölgesel taslaklar. Ama bu çerçeveleri önemli yapan uluslar arası hukuk, BM ve diğer uluslar arası kuruluşlar tarafından kurulan uluslar arası standart form olarak ortaya çıktı. Bu nedenle bu tez düzenleyici taslakların varlığına rağmen UAŞ’in KSS politikaları ülkeden ülkeye, özellikle gelişmekte olan ülkeler arasında, değiştiğini ve bu farklılıklar belli bir ülkedeki düzenleyici taslakların gücü ile bağlantılı olduğunu göstermeye çalıştı. Bu tez KSS’nin başarılmasına rağmen bazı ülkelerde düzenleyici taslakların gücü veya güçsüzlüğünden dolayı diğer ülkelerde aynı başarıya ulaşamamıştır. Bu sebeplerden dolayı Nijerya, KSS yasalarını uygulamada vaka çalışması olarak başarısızlığa uğramıştır. Nijerya’da UAŞ ve KSS’yi inceleyerek KSS’nin sürdürülebilir kalkınmayı sağlamasına rağmen, durum farklı olmuştur. Nijerya’da KSS’nin kozmetik yaklaşım olması, çevresel bozulma ve UAŞ’in insane hakları içeren suç ortaklığında kullanıldı ve bu Nijerya’da zayıf düzenleyici taslak ile elde edilmiştir. Bu nedenle bu tez, zayıf düzenleyici taslağın sonuçları çevresel bozulma ve insan hakları ihlali olduğunu sonucuna başardı. Bu yüzden, tez negatif KSS yaklaşımları ele almak için politikalar hazırladı. Örneğin, Uluslar arası Ceza Mahkemesi altındaki olan ülkeler için çevresel bozulma ve insan hakları ihlali için cezai önlemler uygulaması ve ayrıca UAŞ için güvenilir cezai önlemler ile tehdit edilmeli.

Anahtar kelimeler: Kurumsal sosyal sorumluluk, Ulus-aşırı şirketler, çevre hukuku, insan hakları ihlali.