Humanistic concerns about physical and cognitive features related to children are crucial to create proper environments for them and to enhance the quality of their lives. One of these concerns is about the impacts of children’s living spaces quality on their social-spatial behaviours. Since human personality is mostly formed in childhood, understanding and accepting not only functional needs, but also children’s behavioural needs is something vital in design of all kinds of spaces to be used by children such as day cares, schools, nurseries, homes, etc. This knowledge helps to arrange the physical components in children’s living place in a way to become capable to respond not only to children’s basic needs such as shelter, safety, protection etc. but also to satisfy the other needs which have great influences in quality of their lives such as territoriality, privacy, personal space, etc. In this respect, middle childhood (6-12 years old) is a critical stage with many changes in children’s behaviours and activities that transfers them to the adolescence needs thoughtful concern.
Understanding child territory and territorial behaviour is one of these fundamentals, which is mostly overlooked in design of places for children. This concern becomes even more serious for children who are deprived of parental care for any reasons and live in alternative care. In this respect, one of the roles of architects and interior designers is to create well-designed spaces, which consider the fundamental need of having primary territory in places which children without parental care are accommodated and kept.
This study focuses on territorial behaviour of children in general and particularly it focuses on children who are deprived of parental care. Also it provides a deep review on related concepts, which have great effect on child territoriality such as space, place, personal space, proxemics, attachment theory, privacy and personalization and also their impact on children social-spatial behaviour and well-being.
As the case study, two branches of SOS Children’s Village as a family-base care organization in two countries, Northern Cyprus and Austria have been selected for observation and discussion about children territorial behaviour and its relation to the living space. Findings of this study may help designers and planners to notice and consider these important human needs, behaviours and principles to design spaces that support children proper development and well-being.
Keywords: Alternative Care of Children, Territory, Territoriality, Personal Space, Proxemics, Privacy, Personalization, Attachment Theory
ÖZ:
Çocukların fiziksel ve bilişsel özellikleri hakkında kaygı taşımak, onlar için uygun mekanlar yaratmak ve hayat kalitelerini artırmak için bir gerekliliktir. Bu kaygılardan biri de çocukların yaşadıkları yer kalitesinin onların toplumsal-mekânsal davranışlarının üzerindeki etkisidir. İnsanların kişilikleri çoğunlukla çocukluk döneminde şekillendiği için çocuklar tarafından kullanılan kreşler, okullar, evler gibi tüm mekânların tasarımında sadece kullanımla ilgili değil aynı zamanda onların davranışsal ihtiyaçlarını da anlamak hayatı bir önem taşımaktadır. Bu konularda elde edilecek bilgiler, çocukların yaşam mekânlarını sadece barınmak, korunmak, güvenlik gibi temel ihtiyaçlarına göre değil, onların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen alan belirleme ve koruma, mahremiyet, kişisel alan, vs. ihtiyaçlarını da cevap verecek biçimde düzenlemeye yardım eder.
Bu bağlamda, 6-12 arası yaşlar, çocukların davranışları ve aktivitelerinde büyük değişikler yaşandığı ve yetişkinliğe doğru adım atıldığı için özel ilgi gerektiren çok kritik bir dönemdir. Çocukların alanı ve alan koruma davranışlarını anlamak, sıkça çocuklar için mekân tasarlarken göz ardı edilen temel konulardan biridir. Bu kaygı her hangi bir nedenle aile bakımından yoksul olan ve alternatif bakımda yaşayan çocuklar için daha da büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda mimarlar ve iç mimarların görevlerinden biri de bu çocukların yaşadığı ve bakıldığı yerleri tasarlarken kişisel bir alana sahip olma temel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak mekanlar yaratmaktır.
Bu nedenle bu çalışma, genel olarak tüm çocukların ve özel olarak aile bakımından mahrum kalan çocukların alan koruma davranışına odaklanmaktadır. Aynı zamanda bu davranışı önemli ölçüde etkileyen mekân, yer, kişisel alan, yakınlık, bağlanma teorisi, mekana aidiyet duygusu, mahremiyet ve kişiselleştirme gibi kavramlar ve bunların çocukların toplumsal ve
mekânsal davranışları ve refahı üzerindeki etkisi ile ilgili de derinlemesine bir inceleme yapmaktadır.
Çocukların alan tanımlama davranışı ve bunun mekân tasarımıyla olan ilgisini gözlemlemek ve tartışmak için, aile bazlı bir çocuk bakım organizasyonu olan SOS çocuk köyünün Kuzey Kıbrıs ve Avusturya’daki iki şubesi çalışma alanı olarak seçilmiştir. Bu çalışmanın bulguları tasarımcıların ve plancıların çocukların düzgün gelişmesini destekleyen mekanlar tasarlamak için bu önemli insani gereksinimleri, davranışları ve ilkelerini göz önünde bulundurmalarına yardımcı olacaktır.
Anahtar Kelimeler: Çocukların Alternatif Bakımı, Alan, Alan Koruma Davranışı, Kişisel Alan, Proksemiks, Mahremiyet, Kişiselleştirme, Bağlanma Teorisi