This dissertation is an aggregation of three major aspects of investment planning –
cost projections, measurement of benefits and externalities, and risk quantification. In
the first instance, the aim of the study was to assess the statistical significance of a
common hypothesis that, cost and time overruns are particularly synonymous with
hydropower dams. To demonstrate the magnitude and severity of overrun risks in
hydropower planning, the study re-examines the cost issues associated with a portfolio
of 58 dams that were financed by the World Bank from 1976 to 2005. Focusing on the
technical parameters used in projecting the cost of these set of dams, there is sufficient
evidence to show that errors in forecast follow a systematic pattern and cannot be
solely attributed to randomness in input parameters such as inflation, exchange rate
and demand forecasts.
Following the empirical evidence in support of the hypothesis that cost overruns is a
commonality among hydropower dams, it was also necessary to investigate the benefit
side of dams in order to ascertain if the justification to build these projects are actually
invalidated after incorporating the errors in forecast. Hence, the second aspect of this
thesis was aimed at estimating the ex-ante and ex-post economic rate of return for the
individual hydropower projects as well as for the aggregated portfolio of dams studied.
Using the avoided cost methodology for measuring the benefits of a hydropower
project, there is substantial evidence to support that the rents generated by these dams
has been positive in spite of the common experience with overruns. The ex-post real
economic rate of return for the entire portfolio is estimated to be greater than 14
percent. This findings implies that, decision making on building dams must consider
iv
adequate margins of ex-ante benefits over costs to account for the risks of cost
overruns.
Finally, the study provides a practical framework for addressing the issue of
uncertainty in cost planning of hydropower dams. Using the reference class
forecasting (RCF) technique, I construct a forecasting model that depicts what cost
overruns can be expected (in probabilistic terms) for dams of different characteristics
and locations. This technique is widely applied in the transportation sector, but here, I
demonstrate how this methodology can be useful for improving the reliability of costs
used for making decisions under uncertainty in power planning. The technique makes
it possible to link contingency estimates closely to the likely incidence of uncertainty
of construction costs for hydroelectric dams. A case study - the Bujagali dam in
Uganda - is used to demonstrate how investment appraisal can be enhanced to better
account for the risk of cost overruns. While the Bujagali project had suffered
substantially from cost overruns, the expected net benefits of the dam are still expected
to be adequate to cover for the actual cost of the dam.
The conclusion is that if the dams were not built, the alternative source of generating
power could have been more costly. Consequently, this study recommends the use of
the RCF as a support tool for prescribing a margin for error, in the CBA deterministic
estimates, to account for the risk of overruns before making a decision to build.
Keywords: investment appraisal, hydropower, dams, cost overruns, reference class
forecasting.
Bu tez yatırım planlamanın üç temel konseptinin toplamından oluşmaktadır. Bu
konseptler sırasıyla maliyet projeksiyonları, fayda ve dışsallıkların ölçülmesi, ve risk
sayısallaştırılması şeklindedir. Ilk tahlilde bu çalışmanın amacı hidroelektrik santral
barajlarının maliyet ve zaman aşımlarıyla eşdeğer oldugu hipotezini istatistiki anlamda
kanıtlamaktır. Hidroelektrik santrallerinin taşma risklerinin büyüklük ve önemini
gostermek amacıyla calışmada Dünya Bankası tarafından 1976 ile 2005 arasında
finanse edilen 58 barajın maliyet sorunları analiz edilmiştir. Barajların kurulması ile
ilgili teknik parametrelerin maliyetine bakıldığı zaman da tahminle ilgili hataların
sistematik bir örüntü sergilediği net bir şekilde ortaya cıkmıştır. Ek olarak bu
sistematik örüntüye sahip hataların enflasyon, döviz kuru ve talep tahminleri gibi girdi
parametrelerinin rastgeleliğine isnat edilemeyeceği karşımıza çıkmaktadır.
Maliyet fazlalıklarının hidroelektrik barajları ile ilgili olarak temel bir sorun olduğu
hipotezinin ampirik bulgularla desteklenmesinin yanı sıra bu barajların ekonomik
faydalarının da araştırılması bu projelerin hayata geçirilmesinin hatalarla birleşip
geçersiz olup olmadığını gerekçelendirmek icin şart olarak karşımıza çıkmıştır.
Bundan dolayı bu tezin ikinci amacı hidroelektrik barajlarının ex-ante ve ex-post
ekonomik getiri oranlarını ölçmektir. Kaçınılmış maliyet methodolojisi kullanılarak
hidroelektrik projelerinin faydaları ölçülmüş, sonuç olarak karşımıza bu projelerden
elde edilen karların pozitif olduğuna dair önemli kanıtlar çıkmıştır. Ex-post reel
ekonomik getirilerinin yüzde 14 ten fazla olduğu ispatlanmıştır. Bu bulgular, barajların
yapılmasında karar üretirken ex-ante faydalarının maliyet aşımları risklerine karşılık
yeterli düzeyde dikkate alınması gerektiğini ortaya koymuştur.
vi
Son olarak bu çalışma barajlarla ilgili maliyet planlamadaki belirsizliklere dikkati
çekmek icin pratik bir çerçeve sunmaktadır. Referans sınıf tahmini tekniği kullanılarak
bir tahminleme modeli oluşturulmuş, hidroelektrik santralleri ile alakalı olarak ne tür
maliyet aşımlarının karşımıza çıkabileceği farklı konumlardaki ve farklı özelliklerdeki
barajlar icin araştırılmıştır. Bu teknik daha çok ulaşım sektöründe kullanılmasına
rağmen burada bu methodolojinin hidroelektrik santrallerinin santral kurulmasının
belirsizlikleri altinda karar üretirken ne kadar faydalı olacağı ispatlanmıştır. Bu teknik
aynı zamanda hidroelektrik santrallerinin kurulum maliyetlerinin belirsizliklerini
olasılık ölçümleriyle birbirine bağlamak icin de kullanılabilen bir yöntemdir. Bir örnek
çalışmadan – Uganda‘daki Bujagali barajı – yola çıkılarak yatırım danışmanlığının
maliyet aşımlarının risklerini ortaya koymak için nasıl kullanılabileceği ortaya
koyulmuştur. Bujagali projesi maliyet aşımlarından ciddi anlamda zarar etmesine
rağmen, yapılan analizde, beklenen net faydaların barajın tüm maliyetlerini
karşılayacak düzeyde olduğunu ortaya koymuştur.
Sonuç olarak barajlar inşa edilmez ise elektrik akımı üretmenin alternatif yollarla
gerçekleştirilmesinin daha da maliyetli olabileceği karşımıza çıkmaktadır. Neticede bu
çalışma, RCF modelinin destekleyici bir method olarak kullanılmasını CBA belirleyici
ölçümlerinde hata payının ortaya koyulabilmesi için önermektedir. Bu methodlar
aracılığıyla maliyet ve zaman aşımı risklerinin proje üretmeye karar vermeden önce
ortaya koyulabileceği de aşikardır.
Anahtar Kelimeler: yatırım danışmanlığı, hidroelektrik, barajlar, maliyet aşımları,
referans sınıf tahmin modeli.
