In today’s design world, ‘the fold’ currently appears as an appealing concept or trend, mainly in terms of its aesthetic or structural values. However, ‘the fold’ also has a philosophical depth. The main problem this study addresses is related to the fact that, there is very little research done related to this theoretical aspect of the fold and far less research is done on the potential of the fold and the folding theory as a conceptual design agent for folding architecture. In his regard, this study looks at this potential, through a qualitative inquiry, with a case study research design approach.
Firstly, the subject of the ‘fold’, its close concordance to the ‘origami’ paper folding technique, and its physical resonances such as structural and geometrical are introduced. Secondly, through Deleuze, who is famed as the ‘fold’ philosopher, the ‘fold’ is described from this original interpretation of philosophy. As a last step, the study looks at the incarnation process of the fold, from being a concept as a sense, into a physical/spatial phenomenon in architecture and interiors. As a basis for analysis, the work of Sophia Vyzoviti and her conceptual volumetric forms supporting Deleuze philosophy of ‘fold’ were used. These were matched with the works of two famed architects in the field of ‘folding architecture’. As a result, this thesis showed that when trying to understand the ‘fold’, it is insufficient to deal with merely the aesthetic values of the fold, especially in terms of architectural space design.
Keywords: The fold, folding, folding theory, folding architecture, case study research.
ÖZ:
Kıvrım, günümüz tasarım dünyasında şu an birçok ürün ve mekan tasarımına ilham veren bir kavram olarak yer almaktadır. Ancak, çok kez, kıvrım, bu ürünlerin tasarımı ve üretimi söz konusu olduğunda, estetik veya strüktürel değerleri nedeni ile tercih edilmekte, ve bir felsefeye ilham vermiş boyutu ile ele alınmamaktadır. Bu çalışma, kıvrımı her boyutu ile irdeleyerek, teorik bir kavramdan mekana, nasıl dönüştüğünü nitel yöntemli vaka çalışması ile ortaya koymaya çalışır.
Tez, ilk aşamalarında, kıvrımı bir şekil ve mekan organizasyonuna hayat veren nesne olarak betimlerken, ikinci aşamasında, kıvrımın filozofu olarak bilinen Deleuze'un yardımı ile, felsefenin özgün yorumlarında kıvrımı anlayarak ortaya koyar.. Çalışmanın bel kemiğini bu felsefik çıkış noktasından hareketle ele alan Sophia Vyzoviti ve onun yapmış olduğu hacimsel modeller oluşturur. Bu modeller, hangi vakaların seçileğine ışık tutarken, ayni zamanda analiz için gerekli ek anahtar kelimelerin belirlenmesinde de önemli bir altlık oluşturur. Sonuç olarak, bu tez, kıvrımın sadece estetik değerleri ile ele alınmasının yetersiz olduğuna, onun felsefik değerleri ile anlaşılmaya çalışıldığında, özellikle mimari mekan tasarımı açısından, kavramsal bir zemin ve zenginlik oluşturabileceğini örnek projeler (durum çalışması) üzerinden ortaya koyar.
Anahtar Kelimeler: Kıvrım, Kıvrımlanma, Kıvrım mimarisi, Örnek durum çalışması.
