This research sets out to investigate if there can be a universal approach on how to
handle segregation in urban grids. An extensive review of analytical literature on
segregated urban grids is conducted surveying different types of segregation such as
physical, spatial and social. It is then argued that it is possible to model a new
approach on the rehabilitation of cases of segregation. Parent theory of this new
approach is Space Syntax. By using space syntax analysis, numerical values
representing the urban spaces of the grid were acquired. Then these values were
analyzed using a number prediction tool in envisioning possible future behavior of
the urban grid. It is discussed that, as space syntax works in numerical values it is in
fact possible to analyze them using a mathematical tool used for numerical
prediction equations; Fibonacci retracement. It is argued, pinpointing the resulting
values on space syntax integration maps provide key locations that would have
impact potential on future sustainability of the urban grid. It is then suggested to
insert artificial cores containing socio-economically viable functions on those key
locations to act as secondary city centers, in observing the increase in space syntax
values of integration and elimination of segregated portions of the urban grid; the
process is named as the Cure. Analyzed space syntax maps of the applied Cure
showed major increases in the levels of integration and even total elimination of
drastically segregated areas on some cases. The thesis concludes that it is in fact
possible to improve cases of urban segregation by using the proposed method.
Keywords: Segregation, urban grid analysis, space syntax, time-space analysis, Fibonacci.
ÖZ:
Bu tez, kentsel ağlar bünyesinde oluşabilen sosyal ve mekansal segregasyon ile nasıl
başa çıkılacağı konusunda evrensel bir yaklaşımın mümkünlüğünü araştırmayı
amaçlamaktadır. Fiziksel, mekansal ve sosyal gibi farklı segregasyon türlerini
incelemek üzere dokusunda mekansal kopukluk izlenebilen çeşitli kentsel ağlarla ilgili
analitik literatür incelenip, segregasyon vakalarının rehabilitasyonu için yeni bir
yaklaşımın mümkün olabileceği öne sürülmüştür. Bu yaklaşımın ana kuramı Mekan
Sentaksı'dır. Mekan sentaksı analizi kullanılarak, kentsel doku dahilindeki alanların
her birini temsil eden sayısal değerler elde edilip, bu değerler, kentsel ağ üzerine
gelecekte oluşması muhtemel morfolojik senaryoları öngörebilmek için bir sayısal
tahmin aracı kullanarak analiz edilmiştir. Sentaksın sayısal değerlerle kentsel
mekanları temsil etmesi mümkün olduğuna göre, elde edilen rakamların, tahmin
denklemleri üretebilen bir araç kullanarak analiz edilebilmesinin de mümkünlüğü
tartışılmıştır. Sözkonusu sayısal yöntem, Fibonacci analizi, sonucunda elde edilen
değerlerin haritalar üzerinde temsil ettiği yerlerin, gelecekteki kentsel şebekenin
sürdürülebilirliği üzerinde etki potansiyeli olan bölgeler olduğu savunulmuş ve bu
mekanlara entegrasyonu artırmayı amaçlayan, sosyo-ekonomik açıdan uygun işlevleri
içeren yapay çekirdekler eklenerek mekansal sentaks analizi ile kent ölçeğinde
segregasyonun büyük ölçüde giderildiği gözlemlenmiştir; bu sürece 'Kür' adı
verilmiştir. Uygulanan model ile analiz edilmiş mekan sentaksı haritaları, entegrasyon
düzeylerinin arttığını, hatta bazı durumlarda segregasyonun ortadan kaldırıldığını
göstermiştir. Araştırma sonucunda, önerilen yöntemi kullanarak kentsel ayrımcılık
vakalarını düzeltmenin aslında mümkün olabileceği gösterilmiştir.
Anahtar kelimeler: Segregasyon, kentsel ağ, mekan sentaksı, zaman-mekan analizi, Fibonacci.