Conflicts and insurgencies have become a universal concern especially in the 21st century. Since 2009, Nigeria have struggled under the weight of sever attacks on the residents of Northeast region of the country as a result of the activities of an Islamic extremist sect called Boko Haram which translates to western education is sinful. The sects‘ activities have been credited with the death of about 17,000 persons and the displacement of more than 1.5 million women and children.
As expected, issues bordering on the sects‘ activities dominate the news bulletin daily as the news media who thrives in reportage of oddities and casualties feast on the increasing number of audacious and gory acts of the sect with screaming headlines that does more in igniting fear and apprehension in the polity than reassuring them of possibilities of restoring peace and normalcy in the region.
However, peace journalism- a brand of advocacy journalism is tasking the media who are indispensable and active actors in peace process to tow the conflict resolution path by adequately mapping the root causes of problems and offering salience on possible resolution approaches in order to checkmate the escalation and ultimately nip conflicts in the bud. Hence this study employed qualitative frames analysis in examining how Nigerian online broadcast media have framed the Boko Haram insurgency- whether it is peace or conflict oriented. A period of three months (February through April, 2014) which yielded 136 reports was examined using the Galtung peace journalism model as a guide. Findings are indicative that the Nigerian media are yet to wholesomely employ peace journalism ethics in reporting the Boko
Haram insurgency as they muddle up both peace and conflict frames, though more conflict frames were observed in reports. This study is contributory to knowledge as it serves as a form of a report card that helps media houses in Nigeria to re-evaluate in needful areas. The teaching of media and conflicts reporting in colleges and universities will also find this work beneficial as well as security agency who may wish to understand the functionality of the media better in order to partner with them more appropriately in conflict situations.
Keywords: Peace journalism, News framing, Boko Haram, Nigerian broadcasting media.
ÖZ:
Çatışmalar ve isyanlar özellikle 21. yüzyılda küresel olarak ilgi görmeye başlamıştır. 2009‘dan beridir, Nijerya‘nın kuzeydoğu bölgesi sakinleri Boko Haram (―batı eğitimi günahtır‖ şeklinde çeviriliyor) olarak isimlendirilen aşırı İslamcı grupların düzenlediği ataklar ve saldırılarla mücadele etmektedir. Söz konusu aktiviteler ve ataklar yaklaşık 17 bin kişinin ölmesine, 1.5 milyondan fazla insanın özellikle kadın ve çocuğun yerlerinden edilmesine yol açmıştır.
Beklendiği gibi, Boko Haram gruplarının yol açtığı olaylar günlük haber bültenlerinde ve haber medyasında önemli ölçüde yer bulmaktadır. Haber manşetlerinde öne çıkarılan gariplikler ve kayıplar bu saldırıları düzenleyenlerin cesur ve kanlı eylemlerini artırmasına yol açtığı iddia edilebilir. Manşetlere yansıyan söz konusu ―çığlıklar‖, korkuları daha fazla artırırken, bölgedeki barış ve normalleşme potansiyeline katkı koymak yerine; siyasi güven bunalımını ve endişeyi artırmaktadır.
Buna rağmen, barış gazeteciliği- hak savunuculuğu gazeteciliği medyaya görevler yüklemektedir. Bu görevler arasında, gazetecilerin barış sürecinde ve çatışmaların çözümünde kaçınılmaz olarak aktif rol oynamaları, sorunların temel nedenlerine odaklanmaları, potansiyel çözüm yaklaşımlarını ortaya çıkarmaları; çatışmaların azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Bu çalışma nitel çerçeve analizini (qualitative frames analysis) kullanarak Nijerya çevrimiçi medya yayınlarının Boko Haram eylemlerini nasıl çerçevelediğini inceleyerek, çerçevelerin barış veya çatışma odaklı olup olmadığını araştırmıştır.
3 aylık bir dönem içerisinde (Şubat-Mart-Nisan, 2014) Johan Galtung‘un barış gazeteciliği modeline göre, 136 haber incelendi. Araştırma sonuçlarına göre, Nijerya medyası yaptığı haberlerde Boko Haram eylemlerinde barış gazeteciliği etik yaklaşımlarını kullanmakta güçlük çekmektedir. Buna ilaveten, söz konusu medya barış ve çatışma çerçevelerini kullanmakla birlikte daha fazla çatışma çerçevelerini haberlerde kullanıldığı ortaya çıkmıştır.
Bu çalışma Nijerya medyasına önemli bilgiler sunarak, haber yaparken mevcut durumlarını yeniden değerlendirmek ve barış gazeteciliği alanında gelişmelerine yardımcı olmaktadır. Medya çalışanları ve üniversite öğrencileri çatışma/barış haberciliği konusunda bu çalışmadan faydalanabilecektir. Ayrıca, çatışma durumlarında güvenlik ajansları gibi medyanın görevlerini anlamaya çalışan birimler de bu çalışmayla birlikte medya ile uygun işbirlikleri geliştirebilir ve çatışmaların azaltılmasına katkı sağlayabilir.
Anahtar Kelimeler: Barış gazeteciliği, haber çerçevesi, Boko Haram, Nijerya medyası.
