Intimate partner violence (IPV), a type of common violence, is a public health problem, that cause psychological, physical or mental health problems for the victims and likely to require psychosocial interventions. For this reason, it is important to understand the risk factors that play a role in determining attitudes towards partner violence. Therefore, the present study aimed to investigate; (a) gender differences in attitudes towards partner violence, (b) the roles of parental (i.e., perceived mother and father conflict), societal (i.e., gender role stereotyping) and personal factors (i.e., ambivalent, hostile and benevolent sexism beliefs) in predicting attitudes towards IPV. The sample consisted of 120 (n = 60 males; n = 60 females) Turkish speaking participants who had a current romantic relationship, between the ages of 18 to 25 years (Mean= 22.0, SD= 1.98). Participants completed self-report measures of Perception of Gender Scale, Ambivalent Sexism Inventory, Children’s Perception of Inter-Parental Conflict Scale and Intimate Partner Violence Attitude Scale. Results showed that benevolent sexism (BS) alone predicted attitudes towards IPV in both genders. In addition, males had more positive attitudes towards IPV and had higher hostile sexism (HS) beliefs; while females had more positive gender role stereotyping and more self-blame toward themselves for inter-parental conflict. Results are interpreted under feminist theory.
Keywords: Inter-parental conflict, Gender roles, Sexism, Attitudes towards IPV, Feminist theory
ÖZ:
Şiddetin en yaygın görülen çeşitlerinden biri yakın ilişkilerde şiddettir (YİŞ), toplumsal bir sağlık problemi olarak kabul edilir ve mağdur olan bireylerde psikolojik, fiziksel veya zihinsel sağlık problemlerine neden olur, ayrıca psikososyal müdahaleler gerektirmektedir. Bu nedenle partnere yönelik şiddet tutumuna yol açan risk faktörlerini anlamak önem arz etmektedir. Bu araştırmada; (a) partnere yönelik şiddet tutumu üzerindeki cinsiyet farklılıkları (b) YİŞ’i öngörebilecek; ailesel (algılanan anne ve baba çatışması), toplumsal (cinsiyet rolleri algısı) ve kişisel (çelişikli duygulu cinsiyetçilik, düşmanca ve korumacı cinsiyetçilik) faktörlerin incelenmesi hedeflenmiştir. Çalışmada, Türkçe konuşan, duygusal ilişkisi olan ve yaş aralığı 18-25 (Ort= 22.0, Ss= 1.98) olan 120 (n = 60 erkek; n = 60 kadın) katılımcı yer almıştır. Bu çalışmada Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği, Celişikli Duygulu Cinsiyetçilik Envanteri, Çocukların Evlilik Çatışmasını Algılaması Ölçeği ve Yakın İlişkilerde Şiddete Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre, YİŞ’e yönelik tutumlara sadece korumacı cinsiyetçilik neden olmaktadır. Bununla birlikte, bulgulara göre erkekler yakın ilişkilerde şiddete karşı daha olumlu tutum sergilemektedirler ve düşmanca cinsiyetçilik inanışları daha fazladır. Kadınlar ise cinsiyet rolleri algısına daha olumlu bakmaktadırlar ve ebeveyn evlilik çatışmasında kendilerini daha fazla suçlamaktadırlar. Veriler, feminist teorisine bağlı olarak yorumlanmıştır.
Anahtar kelimeler: Evlilik çatışması, Cinsiyet rolleri, Cinsiyetçilik, YİŞ tutumları, Feminist teori