This study was planned and contucted in Çanakale and Canbulat secondary
school in Gazimağusa region for, attitudes, obesity, blood pressure and physical
activity to evaluate the situations. In research to identify food consumer’s
frequencies for 24 hours has been taken to consideration students to prepare them for
studying metabolic syndrome to set up ground floor for eating habits. For general
knowledge and eating habits for adolescent survey has been done to estimate healthy
eating index points for physical activity habits. Daily energy, nutrient intake and
food amounts were calculates by BEBIS. Adolescent anthropometric measurement
(body weight, height, waist) of adolescence were measured and Body Mass Index
(BMI) was calculated. All obtained data are analysed in the SPSS 22.0 programs.
Out of 200 adolescent, 107 were girls (%53.5), 93 were boys (%46.5). The
mean ±SD BMI values boys 20.25±0.46 kg and girls 20.51±0.49 kg. The results have
shown %41.7 of the girls and %58.3 of the boys has obesity. Adolescent average
daily energy and protein, carbonhydrate and fat energy distribution line up,
1388.30±31.30 kkal, %15.44, %50.52 and %34.37 has been identified. Individuals
milk, yoghurt, cheese, meat, fish, egg, bean, fresh fruit, dried fruit, bread, wheat and
sugar usage has been shortage there for to TUBER qualified comparing the
differences the variation statics found to be meaningful. Sugary drinks have been
used more than recommended limit (105.85±24). Adolescent when it comes to usage
for fish and hamburger has shown to have a link with body weight, honey, jam and
molasses with BMI as a positive ways. It shows nearly %70 has knowledge for
nutrition’s and only %8.5 taken advice from dietician.
As results obesity that has a link metabolic syndrome must be consider a
health problem. Therefore families and adolescences should reconsider healthy
eating and physical activities and encourage each other. Awareness for needed
education and training must be given.
ÖZ: Bu araştırma Gazimağusa bölgesinde bulunan Çanakkale ve Canbulat
Ortaokulu’nda eğitim gören öğrencilerde metabolik sendroma zemin hazırlayan
genel beslenme alışkanlıklarına yönelik tutumların belirlenmesi, obezite, kan basıncı
ve fiziksel aktivite durumlarının değerlendirilmesi amacıyla planlanmış ve
yürütülmüştür. Araştırmada adölesanların genel bilgileri ve beslenme alışkanlıklarını
belirlemek için besin tüketim sıklığı, 24 saatlik besin tüketim kaydı alınmış, sağlıklı
yeme indeksi puanlarının ve fiziksel aktivite alışkanlıklarının değerlendirilmesi için
anket uygulanmıştır. Adölesanların günlük enerji ve besin öğeleri alımları ile besin
tüketim miktarları BeBiS kullanılarak hesaplanmıştır. Adölesanların antropometrik
ölçümleri (vücut ağırlığı, boy uzunluğu, bel çevresi) alınmış ve BKİ hesaplanmıştır.
Elde edilen veriler SPSS 22.0 programında analiz edilmiştir.
Araştırmaya katılan 200 adölesanın 107 (%53.5)’si kız, 93 (%46.5)’ü
erkektir. BKİ ortalama ± SD değerleri, erkeklerde 20.25±0.46 kg/m2 ve kızlarda
20.51±0.49 kg/m2‘ dır. Araştırmaya katılan kız bireylerin %41.7’si, erkeklerin ise
%58.3’ ünün obez, 15-18 yaş grubu kızların %33.3’ü ve erkeklerin ise %66.7’ sinin
obez olduğu görülmüştür. Adölesanların günlük ortalama enerji alımı ve protein,
karbonhidrat ve yağların enerjiden gelen dağılımı sırasıyla 1388.30±31.30 kkal,
%15.44, %50.52 ve %34.37 olarak bulunmuştur. Bireylerin süt, yoğurt, peynir, et,
balık, yumurta, kurubaklagil, taze meyve, kurutulmuş meyve, ekmek, tahıl ve
şeker/şekerleme tüketimleri yetersiz olup, TÜBER’ e göre yeterlilikleri
kıyaslandığında aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Gazlı
içecekleri (105.85±8.24) ise önerilenden fazla tükettikleri görülmüştür.
Adölesanların balık ve hamburger tüketimleri ile bel çevresi, kırmızı et ve hamburger
tüketimleri ile vücut ağırlığı; bal, reçel, pekmez tüketimleri ile de BKİ arasında
anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki saptanmıştır. Adölesanların yaklaşık %70‘nin
sağlıklı beslenme ile bilgisi olduğu ve bunların sadece %8.5’nun diyetisyen
tarafından bu bilgiye sahip olduğu görülmüştür.
Sonuç olarak metabolik sendromun bir bileşeni olan obezite, önlenmesi
gereken önemli bir sağlık sorunu olduğu için ailelerin ve kendilerinin sağlıklı
besleme ve yeterli fiziksel aktivite yapma konusunda farkındalıkları artırılmalı ve
bunun için gerekli eğitimler verilmelidir.