The Syrian uprising in 2011 opened a door and paved the way for Syrian Kurds to reorganize themselves and retake their homeland from the Syrian regime. The Syrian crisis had not been concluded when another problem emerged, the Islamic State in Iraq and Syria (ISIS) which was very strong and a risk for the world at large. The international community turned its attention to the decline of, and ending the threat of ISIS to the region. To that end, the U.S has made a coalition to confront the risks of the terror group, but the U.S has not sought to engage in the war directly with its troops. The U.S strategy has been supporting groups by airstrikes, providing weapons and looking for a reliable and powerful group in Syria capable of ending ISIS‟s threat. After the defense skills displayed by Syrian Kurds (PYD) in Kobane in 2014, the U.S came to understand that the Kurds are the best option for cooperation against the brutal group, ISIS. On the other hand, the Syrian Kurds needed and tried to get support for fighting ISIS because they did not have enough weapons, ammunition and any international support. In addition, the Syrian Kurds have had some enemies in the region making it necessary for the Kurds to align themselves with the U.S in order to protect from other foes and getting help for fighting ISIS and other groups. The United States and PYD established their relations in 2014. The relationship is beneficial for both sides as for the U.S, ending the threats of ISIS was necessary and for PYD ending ISIS, getting support and protection from other groups and states like Turkey, is also necessary. I hypothesize that in this relationship; the PYD could exploit the situation for their goals and realize the advantages.
ÖZ: 2011 yılında Suriye‟de yaşanan ayaklanma, Suriye Kürtlerinin yeniden organize olarak Suriye rejiminden kendi topraklarını geri almalarına imkân ve olanak sağlamıştır. Suriye krizi, tüm dünyayı tehdit eden ve çok güçlü olan Irak ve Şam İslam Devleti‟nin (İŞİD) ortaya çıkışıyla sonuçlanamamıştır. Uluslararası toplum dikkatini İŞİD‟in bölgede yarattığı tehdide son vermeye çevirmiştir. Bu maksatla ABD, söz konusu terör örgütünün yarattığı tehditleri bertaraf etmek için bir koalisyon oluşturdu ancak ABD, askeri birlikleriyle doğrudan savaşa girmeyi istememektedir. ABD; hava saldırıları, silah teminatı ile grupları destekleme stratejisi izlemiştir ve Suriye‟de İŞİD tehdidine son verebilecek güvenilir ve kuvvetli bir grup aramıştır. 2014 yılında Kobane‟de Suriye Kürtlerinin (PYD) gösterdiği başarılı savunma becerilerinden sonra ABD vahşi İŞİD grubuna karşı işbirliği yapabilecekleri en iyi seçeneğin Kürtler olduğunu anlamıştır. Diğer yandan Suriye Kürtlerinin İŞİD ile savaşmaları için desteğe ihtiyaçları vardı çünkü yeterli silahları, mühimmatları yoktu ve uluslararası desteğe sahip değillerdi. Bunlara ek olarak Suriye Kürtleri, kendilerini bölgedeki diğer düşmanlarından korumak ve İŞİD ile diğer gruplarla savaşmak için ABD ile ittifak yapmaya ihtiyaç duymaktaydı.. Bu ilişki her iki taraf için de faydalıdır. ABD için İŞİD tehdidinin ortadan kaldırılması gerekliyken PYD‟nin hem İŞİD faaliyetlerine son vermek hem de Türkiye gibi diğer bölgesel devlet ve gruplardan korunmak için desteğe ihtiyacı vardı. Bu çalışmadaki hipotezim, PYD bu durumu kendi hedefleri doğrultusunda kullanarak avantajlarından faydalanacaktır.