Abstract:
İnsanlar ‘Vahşi kent’le bir bütün olmadan çok önceydi.
Çağdaş dedikleri mimarinin ardına saklandığı ‘düzen duygusu’ nun çevrede yarattığı yalancı his ve gerçeklikler, insan oluşumuzun ne bütünlüğüne, ne de çok fonksiyonlu organizma oluşuna cevap verebiliyordu uzun zamandır. Bir durağanlığın içinde yaşıyorduk. Mekanlarımız kıpırtısızdı. Hayat hiç bir zaman hareketsiz değilken, mekan nasıl olabilirdi ki? Kentler nasıl olabilirdi?
Description:
Boğaç, C. (2012). Nefes Alıp Veren Bir Kent Manifestosu (Manifesto of a Breathing City). İdeal Kent Dergisi, Issue: 5, January 2012, ISSN 1307-9905, pp. 220-225