The United Nations has been faced with a lot of challenges pertaining to different conflicts since its establishment in 1945. In particular, these challenges concern the plethora of intrastate conflicts that emerged after the Cold War ended in the late 1980s, which exposed many countries to conflicts that found their basis in a variety of issues, such as power sharing, ethnicity, and resource control and distribution.
Today, most especially in Africa, the United Nations (UN) is facing challenges with many problems, such as conflicts around the world, human rights issues, environmental problems, and terrorism. While the United Nations as an international organization for the maintenance of peace and security around the world has made some positive impact in dealing with these conflicts, like in the cases of Liberia and Cambodia, its failure in Rwanda remains a stain on its peacekeeping record.
The Rwandan case was chosen for present purposes to examine certain critical issues related to the conflict in Rwanda as they relate to the role played by the UN. Another major concern of this thesis is to argue that the UN cannot function without the full support of its member states. The Rwandan case was also purposefully chosen in order to reveal some of the main reasons that led to the failure of the United Nations in conflict resolution and how the factors behind the failure of the mission have affected other peacekeeping missions.
The objective of this thesis is to explain the Rwanda conflict and the role the UN played in the conflict as well the challenges the United Nation Peacekeeping Mission in Rwanda (UNAMIR) faced during intervention. The thesis will employ the Neo-realist theory in order to critically explain the factors behind the failures of the UN‟s peacekeeping operation in Rwanda.
ÖZ: Birleşmiş Milletler, 1945'teki kuruluşundan günümüze çeşitli zorluklarla ve bu zorlukların yarattığı farklı anlaşmazlıklarla karşı karşıya kalmıştır. Özellikle, 1980'li yılların sonlarında, Soğuk Savaş Dönemi sonrasına ait zaman diliminde güç paylaşımı, etnik köken, kaynak kontrolü ve dağıtımı ile alakalı konularda yaşanan anlaşmazlıklardan dolayı çeşitli ülkelerde iç savaşların yaşandığını ifade etmek mümkündür. Günümüzde, özellikle Afrika'da Birleşmiş Milletler (BM), Dünya genelindeki anlaşmazlıklar, insan hakları, çevresel problemler ve terörizm gibi birçok farklı sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Dünya barışının ve güvenliğinin korunması amacıyla kurulan uluslararası bir örgüt olan BM, Liberya ve Komboçya „da yaşanan çatışmalara yapmış olduğu müdahelelerle takdir toplarken Ruanda yaşanan çatışmalara müdahalesinin yetersiz kalmasından ötürü bölgede barış ve güvenliği sağlamada etkili olamamıştır. Tezde, Ruanda vakası BM'nin üstlenmiş olduğu role bağlı kalarak, orada çatışmaya yol açan önemli hususları mercek altına almak amacıyla seçilmiştir. Mevcut çalışmanın bir başka önemli noktası ise BM'in üye devletlerin tam desteğini almadan randımanlı olarak çalışamayacağını tartışmaktır. Öte yandan, çalışmada BM‟in Ruanda‟da yaşanan çatışmalara çözüm üretmedeki başarısızlığının altında yatan önemli nedenler de irdelenmiş olup, bu nedenlerin BM‟in üstlendiği barışı koruma misyonunu nasıl etkilediği de ele alınmıştır.
Mevcut çalışmanın amacı Ruanda‟daki yaşanan çatışmayı ve BM‟nin bu çatışmadaki rolünü ele alıp, BM‟in Ruanda‟da üstlendiği Barış Gücü Misyonu‟nun (UNAMIR) yaşanan çatışmaya müdahale ederken yaşamış olduğu güçlükleri açıklamaktır. Çalışma, BM‟in Ruanda‟da gerçekleştirdiği barış operasyonunun başarısız olmasına yol açan etkenleri Neo- Realist Teori ışığında eleştirel bir dille açıklamıştır.