Nowadays, the majority of public expenditures come from taxes collected
from individuals. The collection of these taxes forms a bridge between the state and
the individual within the framework of the laws and creates a legal relationship.
Although the taxation procedure of each country is different, transactions at the tax
collection point may be similar. In this study, the procedures of taxation, notification
and collection of Turkish law and Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC)
legal systems are examined comparatively. Since these procedures were established
through an administrative process, the legislative of both legal systems were
evaluated and the judiciary's view of these transactions was examined.
It has been determined that the accrual phase, which states that a tax that has
been passed through taxation and notification transactions is payable, is approached
quite differently from Turkish law due to the adoption of the Anglo-Saxon legal
system of TRNC. The judicial decisions in the Turkish Republic of Northern Cyprus
law are explained by analyzing the collection process, which represents the
termination of the taxation process. At this point, it has been determined that the
legal quality of the collection process is the administrative process as in Turkish law.
However, the fact that the Supreme Administrative Court did not consider the
collection process as an administrative process within the case-law established by the
Supreme Administrative Court was also discussed in the last part of the study based
on the other decisions of the court.
In the third part, which constitutes the core of the study, while comparing the
procedures of the two legal systems in the taxation process, the “right to be heard” in
the TRNC law is determined as a procedure that should be performed before the tax
is levied. It is thought that inclusion of “right to be heard” in Turkish law will
provide convenience in terms of transactions in taxation process and the necessity of
bringing this concept into Turkish law is presented as a proposal.
ÖZ:
Günümüzde kamu harcamalarının büyük çoğunluğu bireylerden toplanan
vergilerden sağlanmaktadır. Bu vergilerin toplanması, kanunlar çerçevesinde devlet
ve birey arasında köprü oluşturmakta ve hukuki bir ilişki meydana getirmektedir. Her
ülkenin vergilendirme usulü farklı olmakla birlikte vergi toplama noktasında yapılan
işlemler benzer olabilmektedir. Bu çalışmada Türk hukuku ve Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti (KKTC) hukuk sistemlerinin vergilendirme sürecinde
gerçekleştirdikleri işlemler olan tarh, tebliğ ve tahsil işlemleri karşılaştırmalı olarak
irdelenmiştir. Bu işlemler idari bir işlemle tesis edildiklerinden her iki hukuk
sisteminin mevzuat değerlendirmeleri yapılmış ve yargının söz konusu işlemlere
bakışı incelenmiştir.
Tarh ve tebliğ işlemlerinden geçen bir verginin ödenecek aşamaya gelmesini
ifade eden tahakkuk aşamasına, KKTC’nin Anglo-Sakson karakterli hukuk sistemini
benimsemiş olması dolayısıyla Türk hukukundan oldukça farklı şekillerde
yaklaşıldığı tespit edilmiştir. Vergilendirme sürecinin sonlanmasını temsil eden
tahsil işleminin nasıl nitelendirildiği ise KKTC hukukundaki yargı kararları analiz
edilerek ortaya konmuştur. Bu noktada tahsil işleminin hukuki niteliğinin, Türk
hukukundaki gibi idari işlem olduğu saptanmıştır. Ancak, Yüksek İdare
Mahkemesi’nin oluşturduğu içtihat kapsamında tahsil işlemini idari işlem olarak
görmemesi çalışmanın son bölümünde mahkemenin diğer kararlarından da hareketle
tartışılmıştır.
Çalışmanın öz kısmını oluşturan üçüncü bölümde iki hukuk sisteminin
vergilendirme sürecindeki işlemleri karşılaştırılırken KKTC hukukunda yer alan
“dinlenilme hakkı” verginin tarh edilmesinden önce yapılması gereken bir işlem
olarak tespit edilmiştir. Dinlenilme hakkının Türk hukukunda da yer bulmasının
vergilendirme sürecindeki işlemler açısından kolaylık sağlayacağı düşünülmüş ve bu
kavramın Türk hukukuna da kazandırılmasının gerekliliği bir öneri olarak
sunulmuştur.