Today, in addition to medical necessities, people who want to make career within the competitive conditions of business life or desire to have more than one child -twin or triple children- at a time, furthermore, if they request to have children without marriage or sexual intercourse, they prefer to reproduction treatment methods.
As a result of these requests, within the fields of biology, medicine and specially the reproduction technology developed rapidly. These developments, affected the basic rights of personality and also lineage relations between child and mother/father. Unfortunately legislation, both in the TRNC and in the TR became insufficient regarding these medical advances.
In this thesis, the issues about lineage and breach of personality rights (especially right to reproduction, right to life, right to identitiy and right to privacy), which arise from reproduction treatment methods are studied by considering international documents and solution methods for legal conflicts within the limits of legal framework are offered.
ÖZ:
Günümüzde tıbbi zorunluluk hallerinin yanı sıra, iş sahasının keskin rekabet koşulları karşısında kişilerin, kariyer hedefi uğruna tek seferde birden fazla çocuk sahibi olmak istemesi veya yapılan iş nedeniyle vücudun deforme olmasının istenmemesi, kişilerin evlenmeksizin ya da cinsel ilişkiye girmeksizin çocuk sahibi olmayı istemesi ya da ikiz-üçüz çocuk sahibi olmayı istemesi hallerinde üremeye yardımcı tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır.
Bu talepler doğrultusunda tıp ve biyoloji alanında ve özellikle üreme teknolojisinde büyük bir ivme kazanılmıştır. Yaşanan bu gelişmeler, hukuk alanında soybağı ilişkileri ve kişilik hakları üzerinde birtakım etkilere yol açmıştır. Buna karşılık hem KKTC Hukuku’nda hem de Türk Hukuku’nda mevcut yasal düzenlemeler, bu gelişmeleri takip etmede yetersiz kalmıştır.
Çalışmada üremeye yardımcı tedavi yöntemleri, bu yöntemler sonucunda anne baba ile çocuk arasında soybağının kurulması, yöntemlerin uygulandığı kişilerin üreme hakkı, mahremiyet hakkı, uygulama sonucunda oluşan ceninin yaşama hakkı ve kökenini öğrenme hakkı, uluslararası metinlerde yer alan ilkeler dikkate alınarak irdelenmiştir. Bu bağlamda doğabilecek hukuki sorunların çözümüne ilişkin öneriler de yasal sınırlar içerisinde ortaya konulmuştur.