The first essay revisits the position of the EKC hypothesis by incorporating the role of energy consumption and democracy in the environmental degradation function for a panel of nine countries between 1990 and 2014.Using Pooled Mean Group (PMG) methodology and Emirmahmutoglu and Kose (2011) Granger causality test, the results validate the EKC hypothesis in the long run. It also confirms that energy consumption significantly increases CO2 emissions in the long-run and short-run, while the effect of democracy in reducing CO2 emissions is statistically significant both in the short-run and in the long-run. The finding from the Granger causality test indicates two-way causal effects in the relationships of economic growth, its squared term and democracy with environmental degradation. Furthermore, there is two-way causality between democracy and income per capita terms and between energy consumption and income per capita. The study, therefore, recommends the need to strengthen democracy and promote stringent environmental policies that guarantee clean energy as a sure way to achieving economic growth despite rising energy consumption, without jeopardizing the quality of life.
The second essay examines the asymmetric causality effects in the relationship between prices of gasoline and economic policy uncertainty. A panel of 18 countries were examined within the period 1998-2017, with the application of a recently introduced panel causality approach by Hatemi-J et al (2016) because of its ability to show the asymmetric dynamics in the system and its efficiency against cross-sectional dependence and slope heterogeneity. Results reveal asymmetric causal relationships between gasoline prices and economic policy uncertainty in the sampled countries.
Specifically, results show that economic policy uncertainty and gasoline prices have positive and negative asymmetric bidirectional causality in 13 countries. No feedback causal relations were detected between gasoline prices and economic policy uncertainty in five countries. Based on the results, it can be inferred that positive and negative asymmetric causality exist between economic policy uncertainty and gasoline prices.
The final essay investigates the long-run relationship between oil price and agricultural productivity for India while disaggregating agricultural productivity into food and non-food production. Having applied four major cointegration tests via a technique that was the recently developed by Bayer-Hanck, significant cointegrating relationships are confirmed. However, long-run estimations show that the effect of oil price on both food and non-food agricultural production is insignificant but there is a short-run and long-run positive effect of gross capital formation on agricultural production, while inflation has a negative effect on agriculture only in the short-run. This suggests huge capital formation drives the agricultural sector in India, and not oil energy input. The conditional Granger causality result shows that there is no causal relationship between oil price and agricultural production but bi-directional causality runs between gross capital formation and agricultural production, while oil price has causal effects on capital formation. The study, therefore, implies that agricultural sector will cope in the case of oil price crises because its productivity is independent of oil price changes. This also suggests that there are alternative energy inputs which might be more important than oil in India’s agricultural industries.
Keywords: Asymmetric causality, Democracy, Economic policy uncertainty, Energy consumption, Environmental degradation, Food and non-food production, Gasoline prices, Granger causality, Oil price, Long-run relationships, Real sector
ÖZ: İlk deneme, 1990 ve 2014 yılları arasında dokuz ülkeden oluşan bir panel için çevresel bozulma işlevinde enerji tüketimi ve demokrasinin rolünü dahil ederek EKC hipotezinin pozisyonunu tekrar gözden geçirir. nedensellik testi, uzun vadede EKC hipotezini doğrulamaktadır. Ayrıca, enerji tüketiminin uzun vadede ve kısa vadede CO2 emisyonlarını önemli ölçüde artırdığını, demokrasinin ise CO2 emisyonlarını azaltmadaki etkisinin hem kısa vadede hem de uzun vadede istatistiksel olarak anlamlı olduğunu doğrulamaktadır. Granger nedensellik testinden elde edilen bulgular, ekonomik büyüme, karelerdeki terim ve demokrasinin çevresel bozulma ile ilişkilerinde iki yönlü nedensel etkileri olduğunu göstermektedir. Ayrıca, demokrasi ile kişi başına düşen gelir arasında ve enerji tüketimi ile kişi başına düşen gelir arasında iki yönlü bir nedensellik vardır. Bu nedenle, çalışma, yaşam kalitesini tehlikeye atmadan artan enerji tüketimine rağmen ekonomik büyümeyi sağlamanın kesin bir yolu olarak temiz enerjiyi garanti eden katı çevre politikalarını teşvik etmeyi ve demokrasinin güçlendirilmesini gerekli kılmaktadır. İkinci makale, Hatemi-J ve arkadaşlarının (2016) asimetrik dinamiklerini ve Hem kesitsel bağımlılığa hem de eğim heterojenliğine karşı dayanıklıdır. Ampirik sonuçlar, örneklenen ülkelerde benzin fiyatları ile ekonomik politika belirsizliği arasındaki asimetrik nedensel ilişkileri ortaya koymaktadır. Spesifik olarak, sonuçlar ekonomik politika belirsizliği ve benzin fiyatlarının 13 ülkede pozitif ve negatif asimetrik çift yönlü nedensellik olduğunu göstermektedir. Beş ülkede benzin fiyatları ile ekonomik politika belirsizliği arasında herhangi bir geri bildirim nedensel ilişki tespit edilmedi. Elde edilen sonuçlara dayanarak, örneklenen bölgelerde görevli politika sonuçlarıyla
birlikte ekonomik politika belirsizliği ile benzin fiyatları arasında pozitif ve negatif asimetrik nedensellik olduğu sonucuna varılabilir. Son deneme, Hindistan'da petrol fiyatı ile tarımsal verimlilik arasındaki uzun vadeli ilişkiyi araştırırken, tarımsal verimliliği gıda ve gıda dışı üretime ayırmaktadır. Yeni geliştirilen eşbütünleşme tekniğini, değişkenler arasında var olabilecek uzun dönem ilişkisini belirlemek için dört ana eşbütünleşme testini birleştiren Bayer-Hanck eşbütünleştirme tarafından uyguladıktan sonra, önemli uzun süreli ilişkilerin doğrulandığı teyit edildi. Bununla birlikte, uzun vadeli tahminler, petrol fiyatlarının hem gıda hem de gıda dışı tarımsal üretim üzerindeki etkisinin önemsiz olduğunu, ancak brüt sermaye oluşumunun tarımsal üretim üzerindeki kısa vadeli ve uzun vadeli olumlu bir etkisinin bulunduğunu göstermektedir. sadece kısa vadede tarım üzerindeki etkisi. Bu, büyük sermaye oluşumunun Hindistan'da tarım sektörünü yönlendirdiğini ve petrol enerjisi girdisini önlediğini gösteriyor. Koşullu Granger nedensellik sonucu, petrol fiyatı ile tarımsal üretim arasında nedensel bir ilişki olmadığını, ancak çift yönlü nedenselliğin brüt sermaye oluşumu ile tarımsal üretim arasında gerçekleştiğini gösterirken, petrol fiyatının sermaye oluşumu üzerinde nedensel etkileri olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, araştırma, tarım sektörünün petrol fiyatlarındaki kriz durumunda başa çıkacağını, çünkü verimliliğinin petrol fiyatlarındaki değişimlerden bağımsız olduğunu göstermektedir. Bu aynı zamanda Hindistan’ın tarımsal endüstrisinde petrolden daha önemli olabilecek alternatif enerji girdilerinin olduğunu göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Asimetrik Nedensellik, Demokrasi, Ekonomik politika belirsizliği, Enerji tüketimi, Çevresel bozulma, Gıda ve gıda dışı üretim, Benzin fiyatları; Petrol fiyatı, Uzun süreli ilişkiler; Reel sektör, VECM Granger nedensellik
