Face is one of the most common biometric modalities which is used for identification.
In this context, face recognition has gained an important role in biometric applications
based on identification systems during the last few decades. Since there is no physical
interaction required during recognition or identification, it's easy to deploy and
implement. In face recognition, a face is categorized as known or unknown by
comparing a face with all the faces in a database. Due to inherent distinct features,
human face analysis is one of the most effective methods of identifying individuals.
Nowadays, utilizing hyperspectral images in face recognition is one of the most
important research topics in biometrics, since they contain additional significant
spectral information compared to 2D images which have only information in spatial
dimensions (texture and structure). A hyperspectral image is a data cube containing
two spatial and one spectral dimension. Hyperspectral image samples are captured by
a hyperspectral camera which operates at multiple narrow bands within the visible
spectrum and neighboring near-infrared spectra. Hyperspectral imaging provides new
prospects for improving face recognition accuracy since they contain information in
both space and spectral axes. Hence significant information for each person regarding
the skin based on reflected, absorbed and released electromagnetic energy at different
wavelengths can be extracted. Additional spectral information which is not embedded
in traditional grey/color facial images provides an opportunity to improve the
recognition accuracy. Hyperspectral imaging employs spatial and spectral relationship
simultaneously, which improves segmentation and classification in the respective
applications. Difficulties encountered in visible light-based face recognition systems,
such as the variance in orientation, illumination or expressions can be minimized by
employing hyperspectral imaging. Besides these opportunities, hyperspectral images
pose some challenges such as low signal to noise ratios, high dimensionality, and data
acquisition needs expensive cameras with multiple sampling in visible and nearinfrared
spectra. Despite mentioned challenges, hyperspectral images contain more
independent and significant information obtained from different sub-bands than 2D
images. Hence, hyperspectral images represented in 3D-cubes are by far more capable
in classification processes, which is also ideal for spoofing attacks.
In this thesis, we propose novel methods for feature extraction for facial hyperspectral
image recognition. The main goal of the thesis is to improve the recognition accuracy
of hyperspectral face images. In the first method, three different approaches are
proposed employing 3D discrete wavelet transform (3D-DWT) to extract features from
the subbands generated by discrete wavelet decomposition. Three approaches include
3D-subband energy (3D-SE), 3D-subband overlapping cube (3D-SOC) and 3D-global
energy (3D-GE), which extract different feature vector for each approach containing
the energy values calculated from different wavelet sub-bands at different levels of
decomposition. Feature vectors generated by three different approaches go through a
classifier to complete the face recognition task. In the second proposed method, fusion
of spectral information into a single 2D image is achieved by band-specific signal to
noise ratio (SNR) based weighting. The fusion method assigns weights based on the
calculated band-specific SNR values, weighted sum of the bands generate a single 2D
face image. Hence, each pixel along spectral axis is fused to a single pixel resulting a
2D output face image for each 3D hyperspectral face cube. In the third method, in
order to fuse spectral bands in hyperspectral face cubes, we apply discrete wavelet
transform (DWT) to each pixel along the spectral axis consecutively until the spectral
vector for each pixel is decimated to a single pixel transforming the 3D input spectral
face image cube into a 2D output image. 2D output images obtained by the second and
third methods are processed using principal component analysis method and face
recognition is performed with the help of a classifier.
The experimental results reveal that recognition accuracy of all proposed methods by
using standard hyperspectral databases outperform alternative hyperspectral face
recognition of the state-of-the-art methods.
Keywords: hyperspectral face image, face recognition, discrete wavelet transform,
feature extraction, classification, signal to noise ratio.
ÖZ:
Yüz, kimlik tanıma için kullanılan en yaygın biyometrik yöntemlerden biridir. Bu
bağlamda, yüz tanıma, son birkaç on yılda kimlik tanıma sistemlerine dayanan
biyometrik uygulamalarda önemli bir rol oynamıştır. Yüz tanıma, kimlik tanımlama
sırasında fiziksel bir etkileşim gerekmediğinden, dağıtımı ve uygulaması kolaydır.
Yüz tanımada, bir yüz, veritabanındaki tüm yüzlerle karşılaştırılarak bilinen veya
bilinmeyen olarak kategorize edilir. Doğasında farklı özellikler nedeniyle, insan yüzü
analizi bireyleri tanımlamanın en etkili yöntemlerinden biridir. Günümüzde, yüz
tanımada hiperspektral görüntülerin kullanılması, sadece mekansal boyutlarda (doku
ve yapı) bilgi içeren 2D görüntülere kıyasla ek önemli spektral bilgi içerdiğinden,
biyometride en önemli araştırma konularından biridir. Hiperspektral görüntü, iki
uzamsal ve bir spektral boyut içeren bir veri küpüdür. Hiperspektral görüntü örnekleri,
görünür spektrumda ve komşu kızılötesine yakın spektrumlarda birden çok dar bantta
çalışan bir hiperspektral kamera tarafından yakalanır. Hiperspektral görüntüleme, hem
boşlukta hem de spektral eksenlerde bilgi içerdiğinden yüz tanıma doğruluğunu
iyileştirmek için yeni beklentiler sağlar. Bu nedenle, her insan için farklı dalga
boylarında yansıtılan, emilen ve salınan elektromanyetik enerjiye dayanan cilt
hakkında önemli bilgiler elde edilebilir. Geleneksel gri / renkli yüz görüntülerine
gömülmeyen ek spektral bilgiler, tanıma doğruluğunu artırma fırsatı sunar.
Hiperspektral görüntüleme aynı anda mekansal ve spektral ilişkiyi kullanır, bu da ilgili
uygulamalarda segmentasyonu ve sınıflandırmayı geliştirir. Yönlendirme, aydınlatma
veya ifadelerdeki varyans gibi görünür ışık tabanlı yüz tanıma sistemlerinde
karşılaşılan zorluklar, hiperspektral görüntüleme kullanılarak en aza indirilebilir. Bu
fırsatların yanı sıra, hiperspektral görüntüler düşük sinyal-gürültü oranları, yüksek
boyutluluk ve veri toplama gibi bazı zorluklar ortaya çıkarır ve görünür ve kızılötesine
yakın spektrumlarda çoklu örnekleme ile pahalı kameralar gerektirir. Bahsedilen
zorluklara rağmen, hiperspektral görüntüler 2D görüntülerden farklı alt bantlardan
elde edilen daha bağımsız ve anlamlı bilgiler içerir. Bu nedenle, 3D küplerde temsil
edilen hiperspektral görüntüler, kimlik sahtekarlığı saldırıları için de ideal olan
sınıflandırma işlemlerinde çok daha yeteneklidir.
Bu tezde, yüz hiperspektral görüntü tanıma için öznitelik çıkarımı için yeni yöntemler
öneriyoruz. Tezin temel amacı, hiperspektral yüz görüntülerinin tanınma doğruluğunu
arttırmaktır. İlk yöntemde, ayrık dalgacık ayrışımı ile oluşturulan alt bantlardan
öznitelikler elde etmek için 3B ayrık dalgacık dönüşümü (3D-DWT) kullanılarak üç
farklı yaklaşım önerilmektedir. Önerilen üç yaklaşım, 3B alt bant enerjisi (3D-SE), 3B
alt bant örtüşen küp (3D-SOC) ve 3B küresel enerji (3D-GE) olup, farklı dalgacık alt
bantlarından hesaplanan enerji değerlerini içeren her yaklaşım için farklı öznitelik
vektörü çıkarılır. Üç farklı öznitelik vector sınıflandırıcıdan geçirilerek yüz tanıma
işlemi tamamlanmaktadır. Önerilen ikinci yöntemde, spektral bilginin tek bir 2B
görüntüye füzyonu, banda özgü sinyal/gürültü oranı (SNR) tabanlı ağırlıklandırma ile
elde edilir. Füzyon yöntemi, hesaplanan banda özgü SNR değerlerine dayalı olarak
ağırlıklar atanarak, bantların ağırlıklı toplamı tek bir 2B yüz görüntüsü oluşturulur.
Üçüncü yöntemde, hiperspektral yüz küplerindeki spektral bantları birleştirmek için,
her piksel için spektral vektör 3B giriş spektralini tek bir piksele dönüştürülene kadar
spektral eksen boyunca her piksele ayrı dalgacık dönüşümü (DWT) uygulayarak, yüz
küpü bir 2B çıktı görüntüsüne dönüştürülür. İkinci ve üçüncü yöntemlerle elde edilen
2B çıktı görüntüleri Ana bileşenler analizi yöntemi ile dönüştürülerek bir sınıflandırıcı
yardımı ile yüz tanıma işlemi gerçekleştirilmektedir.
Deneysel sonuçlar, standart hiperspektral veri tabanları kullanılarak önerilen tüm
yöntemlerin doğruluğunun, modern yöntemlerin alternatif hiperspektral yüz tanıma
işleminden daha iyi performans gösterdiğini ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: hiperspektral yüz görüntüsü, yüz tanıma, ayrık dalgacık
dönüşümü, özellik çıkarımı, sınıflandırma, sinyal-gürültü oranı.