dc.description.abstract |
ABSTRACT: The present study aimed to identify the refusal strategies used by the Turkishspeaking EFL teacher trainees, and also find out if there was any evidence of pragmatic transfer in their refusal realisations. For this purpose, two research questions were formulated. The first question aimed to investigate the strategies used by the Turkish-speaking EFL learners while performing the speech act of refusal, and the second question aimed to find out if there was any evidence of pragmatic transfer in their refusal responses.
This research study was designed as a qualitative case study which aimed to describe
the current situation of the phenomena in terms of the Turkish-speaking EFL
learners’ pragmatic behaviour. To this end, three groups of subjects participated in
the study. Two of them were the control groups, which included 16 native speakers
of English (NSEs) for the English baseline data, 16 native speakers of Turkish
(NSTs) for the Turkish baseline data. The third group of participants involved 150
Turkish-speaking EFL teacher trainees who were studying in the Department of ELT
of the Faculty of Education at Eastern Mediterranean University. The data were collected by means of a Discourse Completion Task (DCT) which was developed by Beebe et al. (1990). The original version of the DCT was given to the NSEs, the back-translated version of it was given to the NSTs and finally, the interlanguage (IL) data were elicited via the adapted version, which was distributed to the Turkish-speaking EFL teacher trainees. In order to gain more insight into the IL group’s level of pragmatic competence, interviews were conducted with the three instructors who were offering courses at the BA level and the course policy sheets and course materials were examined. In order to identify the refusal strategies utilised by the IL group, the collected data were coded and categorised according to the refusal taxonomy proposed by Beebe et al. (1990) and Kwon (2003). In order to find out whether there was any evidence of pragmatic transfer in the refusal behaviours of the IL group, their refusal responses were compared to those of the baseline groups. The results of the study showed cross-cultural differences and similarities between the research groups in performing the speech act of refusal with regard to the choice and frequency of strategies. Besides this, the type of eliciting speech act and the refuser’s social status were also found to influence the refusal responses of the research groups. As for the pragmatic transfer, it was found out that the IL group exhibited three different patterns in their refusal responses. In other words, they were observed to converge with and/or divert from the NSEs regarding the choice and frequency of refusal strategies. In addition to these two patterns, the results pointed out that they also performed the speech act of refusal in a manner different from the baseline groups, which indicated they did not blindly copy the target or native pragmatic norms all the time but they were engaged in a creative construction process in interlanguage pragmatic development.
In light of the results, this study proposed some pedagogical implications which may
help language teachers to enhance their students’ level of pragmatic competence and
minimise pragmatic failure regarding the use of speech acts, more specifically, the
speech act of refusal. Finally, it is hoped that the present study provides suggestions for further research. Some useful areas which are left open for further investigation include expanding the scope of inquiry by focusing on other speech acts such as complaints, apologies and suggestions, etc., collecting more authentic data, examining the content and order of semantic formulas and the relationship between the degree of pragmatic
transfer and the learners’ level of target language proficiency. The researchers may also aim to investigate the effects of instruction on developing the language learners’
level of pragmatic competence. Such kinds of studies can make it possible to gain
detailed insights into the pragmatic behaviours of the language learners in the target
language. Key words: pragmatic competence, pragmatic transfer, the speech act of refusal,
refusal strategies, interlanguage pragmatics. ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
ÖZ: Bu çalışma, anadili Türkçe olan ve İngilizce öğrenen öğrencilerin kullandığı reddetme stratejilerini saptamayı hedeflemiştir, ayrıca bu araştırmanın diğer hedefi, aynı grup katılımcıların reddetme sözeylemini içeren yanıtlarında edimbilimsel aktarım olup olamadığını bulmaktır. Bu amaçla, iki araştırma sorusu oluşturulmuştur. İlk araştırma sorusu, Türkçe konuşan İngilizce öğrencilerin, reddetme sözeylemini gerçekleştirirken kullandıkları stratejileri tespit etmek ve reddetme sözeylemini içeren yanıtlarında edimbilimsel aktarım olup olmadığını bulmaktır. Bu araştırma, anadili Türkçe olan ve İngilizce öğrenen öğrencilerin edimbilimsel davranışları bakımından mevcut durumun incelenmesini hedefleyen nitel bir durum çalışması olarak düzenlenmiştir. Bu amaçla, çalışmaya üç grup katılmıştır. İlk iki grup katılımcı, İngilizce ve Türkçe kaynak veriyi sağlamak üzere, 16 kişilik gruplardan oluşan ve anadili İngilizce ve Türkçe olan kontrol gruplarıdır. Üçüncü grup katılımcı ise, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İngiliz Dili Eğitimi Bölümü’de okuyan 150 İngilizce öğretmeni adayından oluşmaktadır. Veriler, Beebe ve arkadaşları tarafından 1990 yılında geliştirilen söylem tamamlama aracı ile toplanmıştır. Bu veri toplama aracının özgün biçimi, anadili İngilizce olan katılımcılara, geri çeviri tekniği kullanılarak çevrilmiş biçimi ise, anadili Türkçe olan katılımcılara verilmiştir ve son olarak, aradil verisi, değişiklik yapılmış biçimiyle Türkçe konuşan İngilizce öğretmen adaylarına dağıtılmıştır. Adayların, edimbilimsel yeterliklerine ilişkin daha fazla bilgi almak için lisans programında dil geliştirme dersi veren üç öğretim elemanıyla görüşmeler yapılmış, ders tanıtım formları ve ders materyalleri incelenmiştir. İngilizce öğretmen adaylarının kullandığı reddetme stratejilerini saptamak için, toplanan veriler, Beebe ve arkadaşları (1990) ve Kwon (2005) tarafından geliştirilen reddetme sınıflamasına göre kodlanmış ve kategorilere yerleştirilmiştir. Ara dil verisinde edimbilimsel aktarım olup olmadığını bulmak için, İngilizce öğretmen adaylarından alınan veriler, kontrol gruplarından toplanan verilerle karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonuçları, araştırma gruplarının reddetme sözeylemini gerçekleştirirken, strateji seçiminde ve kullanım sıklığında, kültürlerarası faklılıklar ve benzerlikler olduğunu göstermiştir. Bunun yanı sıra, sonuçlar, reddetmeyi gerektiren sözeylemin türünün ve reddeden kişinin sosyal statüsünün, katılımcıların reddetme biçimlerini etkilediğini ortaya koymuştur. Edimbilimsel aktarım konusunda ise, aradil grubunun, reddetme yanıtlarında üç farklı biçim sergiledikleri saptanmıştır. Bir başka ifadeyle, aradil grubu, reddetme stratejilerinin seçimi ve sıklığı bakımından, anadili İngilizce olan katılımcılara benzerlik ve/veya onlardan farklılık gösterdiği gözlenmiştir. Bu iki biçime ek olarak, sonuçlar, aradil grubunun, kontrol grubundan farklı bir biçimde reddettiğini de saptamıştır. Bu saptama, onların her zaman hedef ya da kaynak dilin edimbilimsel kurallarını kopya etmediğini ve edimbilimsel açıdan aradil gelişimlerinde yaratıcı bir süreç kullandıklarını göstermiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında, bu çalışma, dil öğretmenlerine, öğrencilerinin sözeylem, özellikle de reddetme sözeylemi bakımından, edimbilimsel yeterlik düzeylerinin gelişmesine ve edimbilimsel hataları en aza indirmelerine yardımcı olabilecek eğitsel uygulamalar önermiştir. Sonuç olarak, bu çalışmanın, ileride yapılacak araştırmalara öneriler sunması umulmaktadır. İleriki çalışmalar, şikayet, özür dileme ve öneri gibi diğer sözeylemlere odaklanarak, gerçeğe daha yakın veri toplayarak, toplanan veriyi içerik ve kullanım sırası bakımından inceleyerek ve edimbilimsel aktarım oranı ile hedef dildeki yeterlik seviyesi arasındaki ilişkiye odaklanarak araştırmanın boyutlarını
genişletebilir. Ayrıca, araştırmacılar öğretimin etkisinin, dil öğrencilerinin edimbilimsel yeterlik düzeyi üzerindeki etkisini de araştırabilirler. Bu tür çalışmalar, dil öğrencilerinin, hedef dilde sergiledikleri edimbilimsel davranışlar hakkında daha detaylı bilgi edinilmesini mümkün kılabilir. Anahtar kelimeler: edimbilimsel yeterlik, edimbilimsel aktarım, reddetme sözeylemi, reddetme stratejileri, dillerarası edimbilim. |
en_US |