Abstract:
ÖZ:
Her birimiz biyolojik olarak er ya da dişi olarak dünyaya gelsek de toplumun
insanlara atfettiği toplumsal cinsiyet rolleri biz istesek de istemesek de bu cinsiyet
rollerine göre hayatlarımızı şekillendirmektedir. Kadın ve erkek olmakla ilgili var
olan kalıp yargılar da böyle şekillenmektedir. Günümüzde bu kalıp yargılar biraz da
olsa değişime uğramışsa da kadın temsiline dair ‘annelik’ ile erkek temsiline dair
‘ev’in reisi’ stereotipleştirmeleri halen geçerliliğini ve yaygınlığını korumaktadır.
Günlük hayatlarımızda olduğu gibi medya temsillerinde de bu kalıp yargılar sık sık
karşımıza çıkmaktadır.
Medya çalışmaları ile ilgili literatüre baktığımızda, medyada kadın temsili
konusunun enikonu çalışıldığını görüyoruz; görece az olmakla birlikte erkeklik
çalışmaları da yaygınlaşmaktadır. Ancak çocuk(luğun) medyada temsilinin çok da
fazla çalışılmadığını söyleyebiliriz. Bu doğrultusunda Çağan Irmak’ın hem ayırt
edici işlere imzasını atmış auteur yönetmen olması, hem de filmlerinde çocuk
karakterlere sıklıkla başvurması ve filmlerinde çocukluğa özel bir yer vermesi
sebebiyle, bu çalışmada ‘Çağan Irmak filmlerinde çocuk(luğun) temsili’ konu olarak
seçilmiştir.
Çağan Irmak filmleri arasından, imbd puanı en yüksek üç film seçilmiştir. Bu filmler
Babam ve Oğlum, Dedemin İnsanları ve Mustafa Hakkında Herşey’dir. Bu filmleri
birbirine yaklaştıran bazı benzerlikler bulunmaktadır; çocuk karakterlerin büyüme
serüvenleriyle kaybettikleri ‘çocuk(su)lukları’ ve öte yandan da sert gözüken babalar
ve aslında onların da içinde tuttuğu çocuk(su)lukları.
Çözümlemede karakterlerin yer yer çocukluğu, yer yer yetişkinliği incelenirken,
Çağan Irmak’ın, filmlerinde çocuk karakterleri kullanarak her zaman ‘mutlu aile’
yapısının olmadığına, çatırdamaların da var olduğuna vurgu yaptığı
gözlemlenmektedir. Çocuk, babanın ya da dedenin yüzleşemediği gerçeklik ile
yüzleşmek zorunda kalan, bazen yüzleşen bazen ise yüzleşemeyen, yüzleşse de bunu
sürekli erteleyerek çocuksu yaşamın içinde hayatını sürdüren birey olarak
gösterilmektedir. Filmlerin taşıdığı benzerliklerden biri olan ‘sert babalar’ın ise
aslında yüzleşmekten kaçtıkları gerçek durumları, çocuksu yapıları ile örterek,
geçmişlerindeki umut kırıntılarına sığındıklarını, toplumda gösterilen ‘sert
kimliklerin’ aslında dönüşüme uğrama serüvenlerini izleyiciye ‘çocuk(luk)’ ile
aktarmaktadır.
Anahtar Kelimeler: çocuk, çocuksuluk, erkeklik, sinema ve temsil, Çağan Irmak
Description:
İletişim ve Medya Çalışmaları - Yüksek Lisans Tezi. Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü. Tez (Yüksek Lisans) - Doğu Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi, 2021. Tez Danışmanı: yrd. Doç. Dr. Pembe Behçetoğulları.