The relationship between religiosity and essentialist beliefs on anti-LGBT+ prejudice
has been largely investigated. These studies have shown that high religiosity, being
male and having environmental essentialist beliefs enhance prejudice against LGBT+
community. Despite these findings, myths toward LGBT+’s have not yet been
measured, hence one of the aims of the current study was to assess myth endorsement
to LGBT+’s. Moreover, text-based manipulation on essentialist beliefs has been used
widely in the literature, however, the effect of other manipulation methods on
essentialist beliefs to reduce myth endorsement and anti-LGBT+ prejudice have not
been assessed. The current study was the first experimental research to develop a myth
scale and use video manipulations to influence essentialist beliefs. This study aimed
to assess the role of religiosity and essentialist beliefs on myth endorsement toward
LGBT+ community and to determine common myths about individuals from LGBT+
community to reduce discrimination and prejudice.
A sample of 112 Turkish speaking cisgender female and male 1st year university
students from Eastern Mediterranean University in North Cyprus were assigned to
three conditions and each group received a video recording regarding the etiology of
homosexual sexual orientation. Participants in reality conditions were provided with
actual literature findings regarding the etiology of homosexuality, whereas in
environmental and genetic conditions, participants were provided with fictious
findings regarding environmental and genetic etiology of homosexuality. Gender, as
an independent variable, and attitude, as a dependent variable, were also included in
the variables. It was hypothesized that participants in environmental condition would
have highest myth endorsement and more negative attitude toward LGBT+’s, followed
by participants in genetic and reality conditions. Participants with higher religiosity
were expected to have higher myth endorsement and more negative attitude than those
with lower religiosity. Also, male participants were expected to have higher myth
endorsement, higher religiosity, and more negative attitude than female participants.
Findings indicated significant impact of religiosity and essentialist beliefs on myth
endorsement. Additionally, participants in environmental condition had higher myth
endorsement than genetic. Also, participants in reality condition showed the lowest
myth endorsement and negative attitude. Male participants had more myth
endorsement and more negative attitudes toward LGBT+. The findings of the study
are discussed in light of the literature.
Keywords: Essentialist Beliefs, Religiosity, Myth Endorsement, LGBT+
ÖZ:
Dindarlık ve mit inanışların, özcü inançlar ve LGBT+ karşıtı önyargılar arasındaki
ilişki birçok araştırmacı tarafından incelenmiştir. Bu araştırmalar, yüksek dindarlığın,
erkek olmanın ve çevresel özcü inançlara sahip olmanın mitlerin desteklenmesini ve
LGBT+ topluluğuna karşı önyargı geliştirmeyi artırdığını gösterse de, LGBT+'lere
yönelik yaygın mitleri değerlendirecek bir ölçek literatürde yoktu. Ayrıca, özcü
inançlar üzerinde metne dayalı manipülasyon literatürde yaygın olarak kullanılmış,
ancak diğer manipülasyon yöntemlerinin özcü inançlar üzerindeki mit inanışını ve
LGBT+ karşıtı önyargıyı azaltma etkisi hiçbir zaman değerlendirilmemiştir. Mevcut
çalışma, LGBT+ bireylere yönelik yaygın mit inanışları ölçeğini geliştiren ve özcü
inançlar üzerinde video manipülasyonu kullanan ilk deneysel araştırmadır. Bu çalışma,
LGBT+ topluluğuna yönelik mitlerin desteklenmesinde dindarlık ve özcü inançların
rolünü değerlendirmeyi ve ayrımcılığı ve önyargıyı azaltmak için LGBT+ topluluğuna
mensup bireyler hakkında ortak mitleri belirlemeyi amaçlamıştır. Kuzey Kıbrıs'ta
Doğu Akdeniz Üniversitesi'nden 112 Türkçe konuşan cisgender kadın ve erkek
üniversite 1. sınıf öğrencileri üç farklı gruba atanmış ve her gruba eşcinsel cinsel
yönelimin etiyolojisi ile ilgili video kaydı verilmiştir. Kontrol koşulundaki
katılımcılara eşcinselliğin etiyolojisine ilişkin güncel literatür bulguları sunulurken,
çevresel ve genetik koşullarda katılımcılara sırasıyla eşcinselliğin çevresel ve genetik
etiyolojiye dayandığını savunan bulgular verilmiştir. Ayrıca bağımsız değişken olarak
cinsiyet ve bağımlı değişken olarak LGBT+’lere yönelik sosyal tutum değişkenlere
dahil edilmiştir. Kontrol ve genetik etiyoloji gruplarından sonra, çevresel etiyoloji
grubundaki katılımcıların en yüksek mit inanışına ve LGBT+'lere karşı en olumsuz
sosyal tutuma sahip olacağı varsayılmıştır. Daha yüksek dindarlığa sahip
katılımcıların, daha düşük dindarlığa sahip olanlardan daha yüksek mit inanışına ve
daha olumsuz bir tutuma sahip olmaları bekleniyordu. Ayrıca erkek katılımcıların
kadın katılımcılara göre daha yüksek mit inanışına ve daha yüksek bir dindarlığa ve
daha olumsuz bir tutuma sahip olmaları bekleniyordu. Bulgular, dindarlığın ve özcü
inançların mit inanışlarının üzerinde önemli bir etkisi olduğunu göstermiştir. Buna ek
olarak, çevresel etiyoloji grubundaki katılımcılarda, genetik etiyoloji grubundaki
katılımcılara kıyasla daha yüksek mit inancı bulundu. Ayrıca, kontrol grubundaki
katılımcılar en düşük mit inanışı ve LGBT+ bireylere yönelik daha pozitif bir tutum
sergilediler. Erkek katılımcılar, LGBT+'ye karşı daha fazla mit inanışına ve daha
olumsuz tutumlara sahip olduğu gözlenmiştir. Çalışmanın bulguları literatür ışığında
tartışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Özcü İnançlar, Dindarlık, Mit İnanışı, LGBT+