The link among energy consumption, environmental pollution, and economic growth
has been long investigated. Nevertheless, the trade off between energy consumption
and environment quality needs more attention, especially tourism development based
on the concept of International tourism. Tourism development is center of economic
growth across the countries.
This thesis empirically investigates the role of tourism development in an extended
version of Environmental Kuznets Curve (EKC) for top 50 tourist destination
countries. Panel data on annual basis that range from 1996 to 2016 have been used
through employing CADF, CIPS and PANKPSS unit root tests, DSUR cointegrating
test as well as DH panel dynamic causality test. The Results explain that tourism
development exerts significant long-term effects on the extended version of EKC
whereas carbon emissions level significantly move over years through tourism
development. Energy is an important indicator of development in national
economies. The fact that energy needs are consumed from fossil energy sources is an
important factor that increases carbon dioxide (CO2) emissions, an indicator of
environmental pollution. Especially in developed countries, with the widespread use
of renewable energy sources, the damage caused by industrialization to the
environment is minimized, but developing countries consume energy without
considering the damage they cause to the environment. Our findings also indicate
that tourism development has positive effects on the level of CO2 emissions in the
case of Turkey, Thailand, Russia, Greece, Saudi Arabia, Macao, Indonesia, Brazil,
Dominica, Philippines, Bulgaria, Tunisia, Egypt, Iran, Georgia, Hong Kong, India
and Malaysia. Developing countries have higher carbon emissions than developed
countries. This result suggests that these countries should not use traditional fuel oil
consumption methods and such methods need to be abandoned for reduction of
carbon dioxide in terms of environmental quality and sustainability. It is seen that
technological progress increases CO2
emissions in China.
ÖZ:
Enerji tüketimi, çevre kirliliği ve ekonomik büyüme arasındaki bağlantı uzun süredir
araştırılmaktadır. Bununla birlikte, enerji tüketimi ve çevre kalitesi arasındaki
dengeye, özellikle de Uluslararası turizm kavramına dayalı turizm gelişimine daha
fazla dikkat edilmesi gerekmektedir. Turizm gelişimi, ülkeler arasında ekonomik
büyümenin merkezidir.
Bu tez, en iyi 50 turistik destinasyon ülkesi için Çevresel Kuznets Eğrisinin (EKC)
genişletilmiş bir versiyonunda turizm gelişiminin rolünü ampirik olarak
araştırmaktadır. CADF, CIPS ve PANKPSS birim kök testleri, DSUR eşbütünleşme
testi ve DH panel dinamik nedensellik testi kullanılarak 1996 ile 2016 yılları arasında
değişen yıllık bazda panel veriler kullanılmıştır. Sonuçlar, turizm gelişiminin
EKC'nin genişletilmiş versiyonu üzerinde önemli uzun vadeli etkiler uyguladığını,
ancak karbon emisyonlarının yıllar içinde turizm gelişimi yoluyla önemli ölçüde
hareket ettiğini açıklamaktadır. Ülke ekonomilerinde kalkınmanın önemli bir
göstergesi enerjidir. Enerji ihtiyaçlarının fosil enerji kaynaklarından tüketiliyor
olması önemli bir çevre kirliliğinin göstergesi karbondioksit (CO2) emisyonunu
artıran önemli bir unsurdur. Özellikle gelişmiş ülkelerde yenilenebilir enerji
kaynaklarının kullanımının yaygınlaşması ile sanayileşmenin çevreye verdiği zarar
minimize edilmektedir ancak gelişmekte olan ülkeler çevreye verdikleri zararı
dikkate almadan enerji tüketimi yapmaktadırlar. Bulgularımız aynı zamanda turizm
gelişiminin Türkiye, Tayland, Rusya, Yunanistan, Suudi Arabistan, Makao,
Endonezya, Brezilya, Dominika, Filipinler, Bulgaristan, Tunus, Mısır, İran,
Gürcistan, Hong Kong, Hindistan ve Malezya örneğinde CO2
emisyonları düzeyi
üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Gelişmekte olan ülkelerin karbon
emisyon düzeyi gelişmiş ülkelere göre yüksek olmaktadır. Bu ülkelerin geleneksel
akaryakıt tüketim yöntemlerini kullanmamaları gerektiğini ve çevresel kalite ve
sürdürülebilirlik açısından karbondioksitin azaltılması için bu tür yöntemlerin terk
edilmesi gerektiğini göstermektedir.