Recently, by enhancing the knowledge of the effect of indoor air quality, thermal and
visual conditions on works’ productivity, health and comfort, concerns over indoor
environment have increased. Although the construction industry shows a lot of
progresses in field of sustainability, well integration of comfort conditions is still a big
case of argument. In this case, today’s computer-based analysis capabilities have
reached a point at which daylight availability, occupants’ visual and thermal comfort
conditions, user behavior, total energy consumption and cost can be combined and
presented in a comprehensive performance dashboard.
This digital progress helped researchers to estimate and calculate the effect of every
element of buildings. However, here the problem is that it is difficult to define the
design parameters about building performance. There are too many variables and as
architects, we have to know our minimum requirements for thermal comfort, visual
comfort and energy performance, before making decision. In this case, the aim is to
establish and develop a model for architects, in order to find an optimum solution for
buildings’ envelop design, in different design stages (pre-design, design and existing
building), according to thermal and visual comfort. This model has the ability to be
adapted with all the three stages with some considerations. However, based on the
research limitations, it is uniquely tailored for Famagusta’s buildings design stage as
an example to test the methodology authenticity. The research outcomes have gone on
to inform the Cyprus building code and can be the first step to create a reference
building in Cyprus. Meanwhile, it leads to propose a standard method, which can be
applied on buildings with various functions, locating in different climates in order to
assess the optimum amount of energy efficiency, visual and thermal comfort
simultaneously.
ÖZ:
Günümüzde iç mekan hava kalitesi, termal ve görsel koşulların çalışma mekanlarının
ve çalışanın üretkenliği, sağlığı ve konforu üzerindeki etkileri hakkındaki bilgilerin
artması, konu hakkındaki araştırmaları yoğunlaştırmıştır. İnşaat endüstrisi
sürdürülebilirlik alanında çok ilerleme kaydetmesine rağmen, iç mekan konfor
koşullarının etkin olarak sağlanması konusunda hala büyük sorunlar yaşamaktadır.
Günümüzün bilgisayar tabanlı analiz sistemleri, gün ışığının kullanımı, kullanıcıların
görsel ve ısıl konfor koşulları, toplam enerji tüketimi ve maliyetinin
birleştirilebilmesine ve kapsamlı bir performans değerlendirmesinin yapılabilmesine
olanak sağlamaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, araştırmacıların bina performansı ile
ilgili birçok unsuru tahmin etmelerine ve hesaplamalarına yardımcı olmaktadır. Ancak
burada sorun bina performansı ile ilgili tasarım parametrelerinin belirlenmesinde
yaşanmaktadır. Mimar veya tasarımcı, tasarım kararları verebilmesi için öncelikle ısıl
konfor, görsel konfor ve enerji performansı minimum gereksinimleri bilmelidir.
Bu çalışmada amaçlanan, mimarların bina kabuğu tasarımında ısıl, görsel konfor ve
enerji ekonomisi açısından optimum tasarımların yapılmasını sağlayacak bir model
geliştirilmesidir. Model tasarım öncesi, tasarım aşaması ve mevcut binaların
tasarımında kullanılabilecek aşamaları içermektedir.
Geliştirilen model, Mağusa ölçeğinde seçilmiş örneklem çalışma ile test edilmiştir. Bu
çalışmanın sonuçları, Kuzey Kıbrıs’ta bu alanda oluşturulması gereken standartlara
veri sağlayacak bir ön çalışma niteliğini de taşımaktadır. Ancak, önerilen model
kullanılarak, farklı iklim koşulları ve tasarım aşmalarına sahip herhangi bir örnek için
kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır