Previous studies have shown factors including media ownership, socio-political
censorship, ethnic division and, the lack of professional training as obstacles to
practising Peace Journalism principles. This research explored how the manner and
role of social psychological processes influence Turkish Cypriot and Greek Cypriot
journalists’ professional lives and tendencies towards Peace Journalism and War
Journalism principles in a divided and conflicted society, Cyprus. Three different
studies were conducted in the current research. The preliminary study aimed to
develop a shared societal beliefs scale to measure both community journalists’ shared
societal beliefs to be used as one of the social-psychological processes in the second
study. The second study was hence conducted to investigate Turkish Cypriot and
Greek Cypriot journalists’ social psychological processes such as intergroup contact,
outgroup attitudes, forgiveness, intergroup anxiety, and shared societal beliefs, and
how these processes influence one another. The third study aimed to examine how
social psychological processes such as quality and quantity of intergroup contact,
outgroup attitudes, and common ingroup identity influence Peace Journalism and War
Journalism attitudes. This is a comparative cross-sectional research design based on
quantitative surveys. The sample of the preliminary study was 384 Turkish Cypriot
and 219 Greek Cypriot communities, the sample of the second study was 111 Turkish
Cypriots and 100 Greek Cypriots journalists and the sample of the third study was 102
Turkish Cypriot and 103 Greek Cypriot journalists. Peace-war journalism attitudes,
intergroup contact, outgroup attitudes, forgiveness, shared societal beliefs, peace-war
attitudes, common ingroup identity, and intergroup anxiety scales were used. In
general, findings highlighted that both community journalists don’t contact frequently
with outgroup members and their social-psychological processes are not adequately
positive. The quantity and quality of contact are positively correlated with positive
feelings, common ingroup identity and Peace Journalism attitudes and negatively
correlated with intergroup anxiety and War Journalism attitudes, which can be stated
that social-psychological processes can be assumed as obstacles to the implementation
of Peace Journalism principles. Results shed light on the benefits of positive and
frequent contact among journalists and with the general community to enhance
positive social psychological processes as well as Peace Journalism attitudes. By
recognising the importance of intergroup contact, Peace Journalism attitudes can be
improved by decreasing social-psychological tensions and contributing to
reconciliation, peace-building processes, and sustainable peace in conflicted societies.
For further research, a bi-communal in-depth interview should be conducted to better
understand the social-psychological obstacles mentioned in the current study and other
obstacles to the implementation of PJ principles such as lack of empathy or trauma.
ÖZ:
Daha önce yürütülen çalışmalar, medya mülkiyeti, sosyo-politik sansür, etnik bölünme
ve mesleki eğitim eksikliği gibi faktörlerin Barış Gazeteciliği ilkelerini
uygulayabilmenin önünde engel teşkil ettiğini göstermektedir. Bu araştırmada
bölünmüş ve çatışan bir toplum olan Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum
gazetecilerin mesleki hayatlarındaki sosyal psikolojik süreçlerinin Barış Gazeteciliği
ile Savaş Gazeteciliği ilkelerine olan etkisi incelenmiştir. Bu araştırmada üç farklı
çalışma yürütülmüştür. İlk çalışmada örgütsel inançlar ölçeği geliştirilmiş ve ikinci
çalışmadaki her iki toplum gazetecilerinin sosyal psikolojik süreçlerden biri olan
örgütsel inançlarının da ölçülmesi amaçlanmıştır. Buna istinaden yürütülen ikinci
çalışmada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum gazetecilerin gruplarası temas, ortak iç-grup
kimliği, gruplararası kaygı ve örgütsel inançlar gibi sosyal psikolojik süreçleri ve her
bir sürecin birbirine olan etkisi incelenmiştir. Üçüncü çalışmada ise gruplararası
temas, dış grup tutumları ve gruplararası kaygı gibi sosyal psikolojik süreçlerin Barış
Gazeteciliği ve Savaş Gazeteciliği tutumlarına olan etkileri ele alınmıştır. İlk çalışma
384 Kıbrıslı Türk ve 219 Kıbrıslı Rum toplumlarının katılımıyla yürütülürken, ikinci
çalışma 111 Kıbırslı Türk ve 100 Kıbrıslı Rum gazeteci ve üçüncü çalışma da 102
Kıbrıslı Türk ve 103 Kıbırslı Rum gazetecilerden oluşmaktadır. Bu çalışmada nicel
araştırma yöntemlerinin bir deseni olan karşılaştırmalı kesitsel desen kullanılmıştır.
Kullanılan ölçekler, barış-savaş gazetecilik tutum ölçeği, gruplararası temas ölçeği,
dış-grup tutumları ölçeği, affedicilik ölçeği, örgütsel inançlar ölçeği, barış-savaş tutum
ölçeği, ortak iç-grup kimliği ölçeği ve gruplararası kaygı ölçeği kullanılmıştır.
Çalışmalar sonucunda elde edilen bulgular, her iki toplumdaki gazetecilerin dış grup
üyelerle yeteri kadar temasta bulunmadığını ve sosyal psikolojik süreçlerinin de
yeterince olumlu olmadığını göstermektedir. Olumlu duygular, ortak iç-grup kimliği
ve Barış Gazeteciliği tutumu ile temas sayısı ve niteliği arasında pozitif korelasyon
bulunurken, gruplararası kaygı ve Savaş Gazeteciliği ile temas sayısı ve niteliği
arasında negatif korelasyon bulunmaktadır. Bu durum, sosyal psikolojik süreçlerin
Barış Gazeteciliği ilkelerinin uygulanmasında engel oluşturabileceğinin bir göstergesi
olarak ele alınmıştır. Çalışmanın sonuçları, gazetecilerin ve toplumun birbiriyle
olumlu ve sık temaslarının olumlu sosyal psikolojik süreçler ve Barış Gazeteciği
tutumları oluşturmaya katkı sağladığını göstermektedir. Gruplararası temasın
öneminin kavranması ve sosyal psikolojik gerilimlerin azaltılması, Barış Gazeteciliği
tutumlarını iyileştirip dolayısıyla çatışmalı toplumlarda uzlaşmaya, barış inşası
süreçlerine ve sürdürülebilir barışa katkı sağlayabilir. İleride yapılacak olan
araştırmalarda bu çalışmada ele alınan Barış Gazeteciliğinin uygulanmasında engel
teşkil eden sosyo-psikolojik engelleri ve empati eksiliği veya travmanın gibi süreçlerin
nasıl etkilediğini daha iyi anlamak için gazetecilerle derinlemesine görüşme yapılması
tavsiye edilmektedir.
