ÖZ:
Bu araştırmada, 1974 sonrası Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a göç eden
Gazimağusa’nın Maraş bölgesinde yaşayan kadınların göç sonrası yaşamlarının
toplumsal cinsiyet analizi yapılmıştır. Bu araştırmada Sen’in yapabilirlik
yaklaşımından faydalanılarak göç eden kadınların göçle birlikte kamusal ve özel
alandaki işlevselliklerinde meydana gelen değişim izlenerek yapabilirliklerinin ne
oranda geliştiği analiz edilmektedir.
Çalışmada, gözlem ve yüz yüze görüşme uygulanmış, veriler anlık toplanmıştır.
Araştırma, 1975-1978 arası Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a göç eden Gazimağusa Maraş’ta yaşayan kadınlar ile sınırlandırılmıştır. Katılımcılar, çocuk yaşta gelen (0-14
yaş) dokuz kadın, genç yaşta gelen (15-24 yaş) beş kadın, yetişkin olarak gelen (25
yaş ve üzeri) üç kadın olmak üzere toplam 17 kadından oluşmaktadır.
Çalışmada, katılımcı kadınların göç sonrası işlevselliklerinin arttığı
gözlemlenmiştir. Katılımcılar daha özgür olduklarını ifade etmektedirler. Çalışabilme,
seyahat edebilme, eğitim alabilme işlevsellikleri aracılığıyla kamusal alandaki
temsiliyetleri katılımcı kadınların toplumsal cinsiyet pratiklerindeki en büyük
dönüşüm olmuştur.
In this research, a gender analysis of the post-migration lives of women living in
the Maraş region of Famagusta, who immigrated from Turkey to Northern Cyprus after
1974, was conducted. In this research, by making use of Sen's capability approach, the
change in the functionality of the migrant women in the public and private spheres
with the migration is followed and the extent to which they are liberated is analyzed
through the development of their capabilities.
Empirical technique, observation and face-to-face interviews were applied, and
the data were collected instantly. The research was limited to the women living in
Famagusta-Maraş who migrated from Turkey to Northern Cyprus between 1975-1978.
The participants consisted of a total of 17 women, nine women (0-14 years old), five
women who came at a young age (15-24 years), and three women who came as adults
(25 years and over).
In the study, it was observed that the functionality of the participating women
increased after migration. Participants also state that they are more free. Their
representation in the public sphere through the functionality of being able to work,
travel and receive education has been the biggest transformation in the gender practices
of participating women.