From the past few decades, the use of fossil fuels has observed a significant increase,
causing a serious threat to future resources. Countries have started relying on non renewable resources for energy generation, which has led to the world’s pollution,
severe climate changes, and high carbon emissions. This is important and vital in the
process of achieving sustainable development. Cyprus, the third-largest island in the
Mediterranean, is also facing this issue. Researchers have conducted various studies
to determine the financial and operational viability of solar energy and wind for
producing energy. The market of solar panels production is constantly growing,
owing to increased demand for energy generation sources from renewable resources.
Literature analyses showed that fossil fuels have significantly damaged the
environment and therefore, many other energy resources are considered to produce
electricity for achieving sustainable development. Electricity is argued to be a costly
input for the industry in North Cyprus which has negative impacts on the
productivity and competitiveness of especially manufacturers. In this thesis we argue
that if manufacturers use solar systems to generate electricity, it will help them to
reduce one of their input costs. In this respect, feasibility analyses are made for two
different projects which are for 2,5 and10 MW capacity of solar power systems.
Findings reflect that NPV for 2,5 MW of solar system is positive being 1.280.396
Euros and an IRR higher than discount rate, as 27%. We also carry out a feasibility
analysis for 10 MW as well and find that NPV is 5.418.014 Euros and IRR of 28%.
These results show that both project are feasible and a profitable investments. As for
risk, sensitivity analysis shows that in 2,5 MW project, only when the production of
solar systems fall by 40% and more, the NPV will turn to negative. There is no risk
for the project in relation to price and other variables. We also find that 10 MW
capacity of solar power project has relatively lower risk in relation to production and
price. As a whole, the results of the financial analysis for the solar systems show that
the non-renewable energy sources do have positive financial implications along with
a reduction in the carbon footprints for the corporate world. As for the manufacturers
in North Cyprus who consumes around 83.000 MWh yearly, we show with this study
that they these projects can supply 5% and 21% of this consumption respectively and
can reduce their energy costs significantly. The implications of these findings call for
the policy makers and the governments to support and encourage manufacturers to
build solar farms. This can be done by providing more convenient financial means
and by giving permits to manufacturers.
ÖZ:
Son yıllardaki fosil yakıt kullanımı kayda değer bir şekilde artmış olup, dünyanın
gelecekteki kaynakları için ciddi bir tehlike yaratmıştır. Ülkelerin enerji üretimi için
yenilenebilir olmayan kaynaklarına yönelmesi, dünyada hava kirliliğine, şiddetli
iklim değişikliklerine ve yüksek karbon emisyonlarına yol açmaktadır. Akdeniz’de
üçüncü en büyük ada olan Kıbrıs da bu sorunlarla yüzleşmektedir. Araştırmacılar
güneş ve rüzgar ile elektrik enerji üretiminin finansal ve uygulanabilirliklerini
belirlemek için çeşitli araştırmalar yapmıştır. Yenilenebilir kaynaklardan enerji
üretimine olan ilgi arttığından dolayı güneş panelleri ile enerji üretimi sürekli şekilde
artış göstermektedir. Yenilenebilir enerji üretimleri sürdürülebilir kalkınmaya da
destek vermektedir. Kuzey Kıbrıs’ta elektrik üretimi maliyetlidir. Bu durum
özellikle sanayi sektörünün verimliliğini ve rekabet edebilirliğini olumsuz
etkilemektedir. Bu tezde, sanayi sektöründeki imalatçıların ihtiyaç duydukları
elektrik enerjisini güneş enerji sistemleri kullanarak üretmelerinin girdi maliyetlerini
azaltmalarına yardımcı olabileceği savunulmaktadır. Bu kapsamda 2.5 ve 10 MW
kapasiteli iki farklı güneş enerji sistemleri projelerinin fizibilite analizleri yapılmıştır.
Sonuçlar, 2.5 MW’lık solar sistemi için Net Bugünkü Değer’in (NPV) 1.280.396
Avro ve İç Verim Oranının (IRR) yüzde 27 olup paranın maliyetini gösteren iskonto
değerinden daha fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca, 10 MW’lık sistemin Net
Bugünkü Değer’in 5.418.014 Avro ve İç Verim Oranının %28 olduğu
hesaplanmıştır. Bu sonuçlar, her iki projenin de uygulanabilir ve karlı olduğunu
göstermektedir. Projelerin riskini belirlemek için yapılan duyarlılık analizi, solar
enerji üretiminin yüzde 40 ve daha düşük seviyede olması durumunda, 2.5 MW’lık
projenin negatif Net Bugünkü Değer ile karşı karşıya kalacağını göstermektedir. Bu
da projenin üretim miktarına duyarlı olduğunu göstermektedir. Üretilecek enerjinin
satış fiyatı ve diğer değişkenlerin her iki sistemdeki proje için herhangi bir risk
taşımadığı ve bunlara duyarlı olmadığı tespit edilmiştir. Ölçek olarak daha büyük
olan 10 MW’lık sistemde riskin çok daha düşük olduğu tespit edilmiştir. KKTC’deki
imalatçıların 2018 yılında enerji tüketiminin yıllık 83.000 MWh civarında olduğu
dikkate alınırsa, 2.5 MW ve 10 MW sistemlerinin hayata geçmesi ile tüketimlerinin
sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 20’sini karşılayabilecektir. Sonuç olarak, yenilenebilir
enerji kaynakları finansal açıdan karlı olup, iş dünyasında büyük şirketlerin karbon
salımının azalmasını sağlaması yanında maliyetlerini de azaltacaktır. Özellikle
imalatçıların solar sistemlerini kullanmaları enerji maliyetlerinin azaltılmasına ve
rekabet edebilirliklerinin artmasını sağlayacaktır. Bu tespitlerle politika geliştiricileri
ve hükümetlerin bu tür projeleri desteklemesi ve teşvik etmesi gerektiğini
göstermektedir. Bu destekler imalatçılara daha uygun finansman kaynakları
sağlayarak ve solar enerji üretimi için daha çok izin vermeleri ile
gerçekleştirilebilecektir.