The purpose of this study is to explore the challenges and opportunities of accessible
tourism (hereafter 'AT') for persons with disabilities and the implications for the
development of accessible tourism in the case of North Cyprus. Also, examine the
structural relationships between perceived value (PV) and satisfaction, with emphasis
on the mediating role of destination image (DI). For data collection, 250
questionnaires were distributed to people with disabilities living in Northern Cyprus.
Advanced structural equation modelling techniques (SEM - SmartPLS), linear
regressions, ANOVA and t-tests were used to analyses the data in order to
investigate the relationships between variables and test the research hypothesis. Our
results confirm several important points: First, there are measurable deficits in
accessible tourism despite the destination's great potential in terms of attractions and
recreational facilities. Secondly our result, support the hypothesis that destination
image mediates the relationship between perceived value and satisfaction for people
with disabilities. This study provides insights into the needs of people with
disabilities and formulates guidelines for adapting and developing this market for
destinations that depend on tourism. Last but not least, a cultural orientation
approach that educates residents to respect and accept the rights of the disabled
population must be adopted.
ÖZ:
Bu çalışmanın amacı, engelliler için erişilebilir turizmin (bundan böyle 'AT' olarak
anılacaktır) zorluklarını ve fırsatlarını ve Kuzey Kıbrıs örneğinde erişilebilir turizmin
gelişimi üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Ayrıca, destinasyon imajının (DI) aracı
rolüne vurgu yaparak, algılanan değer (PV) ve memnuniyet arasındaki yapısal
ilişkileri inceleyin. Veri toplamak için Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan engellilere 250 anket
dağıtılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkileri araştırmak ve araştırma hipotezini test
etmek için verilerin analizinde ileri yapısal eşitlik modelleme teknikleri (SEM -
SmartPLS), doğrusal regresyonlar, ANOVA ve t-testleri kullanılmıştır. Sonuçlarımız
birkaç önemli noktayı teyit ediyor: Birincisi, destinasyonun cazibe merkezleri ve
eğlence tesisleri açısından büyük potansiyeline rağmen erişilebilir turizmde
ölçülebilir açıklar var. İkinci olarak, sonucumuz, destinasyon imajının engelli
insanlar için algılanan değer ve memnuniyet arasındaki ilişkiye aracılık ettiği
hipotezini desteklemektedir. Bu çalışma, engelli insanların ihtiyaçları hakkında bilgi
sağlar ve turizme bağlı destinasyonlar için bu pazarı uyarlamak ve geliştirmek için
kılavuzlar formüle eder. Son olarak, sakinleri engelli nüfusun haklarına saygı duyma
ve kabul etme konusunda eğiten bir kültürel yönelim yaklaşımı benimsenmelidir.