The contemporary world faces urgent challenges in sustainable development due to
escalating urbanization and increased pressure on natural resources, encompassing
environmental, economic, and socio-cultural dimensions. Addressing these
multifaceted challenges requires a comprehensive approach that integrates sustainable
techniques derived from rural contexts and references vernacular architecture while
aligning with the Sustainable Development Goals (SDGs).
Sustainability, as a concept, acknowledges the interconnectedness of environmental,
social, and economic aspects of development. It emphasizes adopting practices that
preserve resources, minimize ecological impact, and prioritize community well-being.
In rural settings, where reliance on natural resources holds deep cultural significance,
tailored sustainable development strategies are imperative.
This research examines sustainability through the lens of the UN Sustainable
Development 17 Goals (SDGs), categorizing architectural sustainable techniques
taken from houses in rural areas and referencing vernacular architecture. Focusing on
socio-cultural challenges associated with SDG achievement, the study investigates
global rural housing case studies, utilizing qualitative methodologies and extensive
literature surveys using two case studies (Volontariat and Magoda project) from SDGs.
Special emphasis is placed on Iranian case studies, providing insights tailored to the
local context and identifying techniques to meet social, economic, and cultural needs.
Vernacular architecture, influenced by geography, climate, and cultural traditions,
showcases sustainability, resource efficiency, and minimal environmental impact. This paper analyzes recent literature on vernacular architecture, addressing traditional
materials, sustainability, cultural aspects, climate adaptation, and repurposing
abandoned structures. It suggests interdisciplinary research and fieldwork in
underrepresented regions to integrate contemporary solutions into historic vernacular
buildings while meeting modern comfort standards.
Vernacular architecture emerges as a key player in sustainable practices, embodying
local solutions and cultural adaptation. Integrating vernacular architecture into urban
and rural designs has the potential to create environmentally adaptable and culturally
appropriate dwellings, fostering a sense of place and cultural continuity. In summary,
this thesis significantly analyses sustainable development goals by exploring the
integration of vernacular architecture sustainable techniques in rural designs,
particularly in the Iranian context. By investigating local and cultural contexts, it aims
to propose practical insights and solutions, fostering a more sustainable and culturally
sensitive built environment.
ÖZ:
Günümüz dünyası, artan kentselleşme ve doğal kaynaklara yönelik artan baskı gibi
sürdürülebilir kalkınma konusunda acil zorluklarla karşı karşıya. Bu çok yönlü
zorluklara karşı koymak için sürdürülebilir kırsal bağlamdan türetilen teknikleri içeren
ve yerel mimariye referans veren kapsamlı bir yaklaşım gereklidir, aynı zamanda
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG'ler) ile uyumlu olmalıdır.
Kavram olarak sürdürülebilirlik, kalkınmanın çevresel, sosyal ve ekonomik yönlerinin
birbirine bağlılığını kabul eder. Kaynakları koruyan, ekolojik etkiyi en aza indiren ve
toplum refahını öncelikli kılan uygulamaların benimsenmesini vurgular. Doğal
kaynaklara olan bağımlılığın derin kültürel önem taşıdığı kırsal ortamlarda, özel olarak
uyarlanmış sürdürülebilir kalkınma stratejileri hayati öneme sahiptir.
Bu araştırma, BM Sürdürülebilir Kalkınma 17 Hedefi (SDG) bakış açısıyla
sürdürülebilirliği inceleyerek kırsal kökenli sürdürülebilir teknikleri kategorize eder
ve geleneksel mimariye referans verir. SDG başarısıyla ilişkilendirilen sosyo-kültürel
zorluklara odaklanarak, çalışma küresel kırsal konut örneklerini araştırır, nitel
metodolojileri kullanır ve iki vaka çalışması (Volontariat ve Magoda projesi)
üzerinden geniş bir literatür taraması yapar. Özellikle İran vaka çalışmalarına vurgu
yaparak, yerel bağlama özgü içgörüler sunar ve sosyal, ekonomik ve kültürel
ihtiyaçları karşılamak için kullanılabilecek teknikleri tanımlar.
Coğrafya, iklim ve kültürel geleneklere bağlı olarak şekillenen yerel mimari,
sürdürülebilirliği, kaynak verimliliğini ve minimum çevresel etkiyi sergiler. Bu
makale, yerel mimari üzerine son literatürü inceleyerek geleneksel malzemeleri, sürdürülebilirliği, kültürel yönleri, iklim adaptasyonunu ve terk edilmiş yapıları
yeniden amaçlama konularını ele alır. İnterd disipliner araştırma ve az temsil edilen
bölgelerde saha çalışmalarını önerir, böylece çağdaş çözümlerin tarihi yerel binalara
entegre edilmesini ve modern konfor standartlarını karşılamayı amaçlar.
Yerel mimari, sürdürülebilir uygulamalarda önemli bir rol oynar, yerel çözümleri ve
kültürel adaptasyonu temsil eder. Yerel mimariyi kentsel ve kırsal tasarımlara entegre
etmek, çevresel adapte olabilir ve kültürel olarak uygun konutlar yaratma
potansiyeline sahiptir, böylece bir yerin ve kültürel sürekliliğin hissini geliştirir.
Özetle, bu tez, İran bağlamında özellikle SDG'lerle uyumlu kırsal tasarımlarda yerel
mimarinin entegrasyonunu keşfederek sürdürülebilir kalkınma söylemine önemli bir
katkıda bulunur. Yerel ve kültürel bağlamları inceleyerek, pratik içgörüler ve çözümler
önermeyi amaçlar, daha sürdürülebilir ve kültürel duyarlı bir yapı ortamını teşvik
etmek.