This study addresses a significant gap in English Language Teaching (ELT) literature
by examining the incorporation of queer pedagogy in northern Cyprus. It investigates
the perspectives of English language teachers in University Preparatory departments
regarding discussions on queer issues within their classrooms. The aim is to bridge the
theory-practice gap in ELT by exploring the impact of queer perspectives on
instructional materials and the dynamics between educators and learners. In an effort
to uncover the challenges faced by teachers in integrating queer pedagogy into their
classrooms, this study revealed generational differences among teachers in their
approach to LGBTQ issues. It also highlighted the pressing need for institutional
support and resources to facilitate inclusive education practices. Data for this study
was collected through a combination of questionnaires and interviews with in-service
English language teachers. The study's findings are expected to raise awareness of the
importance of incorporating queer pedagogy in EFL classrooms to create inclusive and
supportive learning environments. Traditional EFL teaching methods have often
neglected discussions on sexuality and gender identity, potentially marginalising queer
students. By integrating queer pedagogy, this research aims to foster critical
discussions about sexual and gender identities, challenge societal norms, and promote
social justice. Ultimately, it seeks to equip educators to navigate and address these
crucial aspects, contributing to a more comprehensive and supportive educational
framework.
ÖZ:
Bu çalışma, Kuzey Kıbrıs’taki Üniversite Hazırlık bölümlerinde İngilizce
öğretmenlerinin sınıflarındaki queer tartışmalarına ilişkin bakış açılarını
araştırmaktadır. Daha açık söylemek gerekirse, çalışmanın amacı queer bakış
açılarının, öğretim materyalleri, eğitimciler ve öğrenciler arasındaki dinamikler
üzerindeki etkisini araştırarak İngilizcenin öğretimine ilişkin teori-uygulama
boşluğunu doldurmaktır. Öğretmenlerin queer pedagojiyi sınıflarına entegre ederken
karşılaştıkları zorlukları ortaya çıkarmayı amaçlayan bu çalışma, LGBTQ konularına
yaklaşımlarında öğretmenler arasındaki kuşak farklılıklarını ortaya koymuştur. Ayrıca
elde edilen bulgular, kapsayıcı eğitim uygulamalarını kolaylaştırmak için kurumsal
destek ve kaynaklara duyulan acil ihtiyacı da vurgulamıştır. Bu çalışma için veriler,
hizmet içi İngilizce öğretmenleriyle gerçekleştirilen anket ve mülakatlar yoluyla
toplanmıştır. Çalışmada elde edilen bulguların, kapsayıcı ve destekleyici öğrenme
ortamları yaratmak için İngilizcenin yabancı dil olarak öğretildiği dil sınıflarına queer
pedagojiyi dahil etmenin önemi konusunda farkındalık yaratması beklenmektedir.
Geleneksel İngilizce öğretim yöntemleri, cinsellik ve cinsiyet kimliği tartışmalarını
genellikle ihmal etmiş ve queer öğrencileri potansiyel olarak marjinalleştirmiştir. Bu
araştırma, queer pedagojiyi entegre ederek cinsel ve toplumsal cinsiyet kimlikleri
hakkında eleştirel tartışmaları teşvik etmeyi, toplumsal normlara meydan okumayı ve
sosyal adaleti teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Sonuç olarak, daha kapsamlı ve
destekleyici bir eğitim çerçevesine katkıda bulunarak, eğitimcileri bu önemli hususları
yönlendirmek ve ele almak için donatmayı amaçlamaktadır.
